4. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2005 Karar No: 2019/4815 Karar Tarihi: 22.10.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2005 Esas 2019/4815 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/2005 E. , 2019/4815 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl davada ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... mirasçıları ve .... mirasçıları aleyhine 05/06/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalılardan ..., ... ve ..."a yapılan gerekçeli kararın tebliği, muhatapların bilinen en son adreslerine yapılmış olup, adresin yetersiz olması nedeni ile tebligat evrakının iade olduğu ve tebligatın yenilenmediği ve ayrıca anılan davalılara yapılan temyiz başvuru dilekçesinin tebliği de, Tebligat Kanunu"nun 21/2.maddesine göre doğrudan mernis adreslerine yapıldığı ve mahalle muhtarına teslim edildiği ve bu haliyle yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Anılan davalıların cevap dilekçeleri incelendiğinde, dava dilekçesinde bildirilen adresten başka yeni bir adres beyan etmeleri nedeni ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligatın öncelikle bu adreslere yani muhatabın bilinen en son adresine yapılması gerekmektedir. Aynı maddenin 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun"un 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde mernis adresinin araştırılması ile öncelikle mernis adresine mernis şerhi olmaksızın normal tebligat çıkarılması iade edilmesi halinde ise mernis adresine mernis şerhi ile tebligat çıkartılması gerekmektedir. Şu durumda, adı geçen davalılara yapılan gerekçeli kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin tebliğinin, cevap dilekçelerinde beyan edilen adrese yapılmadığı ve yukarıda açıklanan tebligat aşamalarının izlenmediği anlaşılmakla, öncelikle davalıların bilinen en son adresine tebligat çıkartılması, oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine “mernis adresi" şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılması, buradan da sonuç alınamazsa o takdirde “mernis adresi" şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Adı geçen davalılara uygun şekilde gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın yukarıda gösterilen nedenlerle ve bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 22/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.