5. Ceza Dairesi 2016/3410 E. , 2018/3603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, ..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu, suç tarihinin, tefecilik suçunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu nazara alınarak,
Katılan ..."in aşamalarda alınan beyanlarında, sanık ..."dan faiz karşılığı borç para aldığı tarihleri net olarak belirtmemesi karşısında bu hususun zamanaşımı süresini ve uygulanacak yasayı belirleme açısından önem arzettiği gözetilerek müştekinin yeniden duruşmaya celbiyle sanıktan kazanç karşılığı borç para aldığı tarih veya tarihler sorularak suç tarihinin kesin olarak saptanması gerektiğinin gözetilmemesi,
UYAP kayıtlarına göre sanık ... hakkında tefecilik suçundan Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/05/2014 gün ve 2010/602 Esas, 2014/324 sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verildiği, dosyalar arasında sanık yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dosyalara konu eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceği anlaşılmakla, mümkünse her iki dosyanın birleştirilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda onaylı suretinin eklenmesi ile iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden ve sanık hakkında zincirleme suç veya mahsup hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da belirlenmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ..."ın tefecilik suçunu diğer sanık ..."ın azmettirmesi sonucu işlediği ve 5237 sayılı TCK"nın 38. maddesi gereği sanık ..."ın azmettiren olarak cezalandırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yardım eden kabul edilmek suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların CMUK’nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.