4. Ceza Dairesi 2013/31777 E. , 2016/656 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık müdafiine yapılması gereken tebligatın, başka bir avukatın sekreterine yapılmış olması karşısında, yeniden çıkartılan tebliğ üzerine yapılan temyiz isteminin süresinde gerçekleştiği kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanığa yükletilen tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Hakaret ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun, özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ifade etmesi karşısında, Antalya Valiliğinden, mağdurun suç tarihinde 5188 sayılı Kanuna tabi özel güvenlik görevlisi olup olmadığı sorulup, anılan Kanun’un 23/2 maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, sanığın yüklenen eylemi mağdurun görevi nedeniyle işleyip işlemediği de değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması
gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle hakaret suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı,
2-Sanığın, silahla diskonun önünde havaya ve disko duvarına ateş etme eyleminin, TCK"nın 44. maddesi gereğince 106/2-a ve 170/1-c maddelerinde tanımlanan silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, en ağır cezayı gerektiren tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesine rağmen, ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı,
3-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile kısmen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.