6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/7569 Esas 2020/460 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7569
Karar No: 2020/460
Karar Tarihi: 28.01.2020

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/7569 Esas 2020/460 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçlamasıyla mahkum edildiği belirtiliyor. Hüküm temyiz edildiği için dosya incelendiğinde katılan vekilinin temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşıldığı ve bu nedenle temyiz talebinin reddine karar verildiği ifade ediliyor. Sanık müdafi’inin talebi ise reddedilmediği ve dosya incelenerek kararın bozulmasına karar verildiği belirtiliyor.
Kararda, sanığın bilirkişi raporunda belirtilen somut zararı ödemesi halinde lehine olan CMK'nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanabileceği ve bu konunun hükümde tartışılması gerektiği vurgulanıyor. Ancak sanığın zararı ödediğine dair dekontun dosya ekleri arasında yer aldığı, ancak kurum zararını gidermediği iddiasıyla adil yargılama ilkesine aykırı davranıldığı belirtiliyor.
Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca katılan vekilinin temyiz talebinin reddedildiği, ancak sanık müdafi’inin talebi üzerine dosyanın incelenerek hükümde hata bulunduğu gerekçesiyle bozulduğu ifade ediliyor. Ayrıca kararda, sanığa adil yargılama hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının \"sanığa hak
19. Ceza Dairesi         2018/7569 E.  ,  2020/460 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Katılan vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede,
    Katılan kurum vekili 08/01/2016 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşılmakla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca temyiz talebinin reddine,
    2-Sanık müdafiinin temyiz talebine yönelik olarak yapılan incelemede,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    Sanığa; bilirkişi raporunda belirtilen somut zararı ödemesi halinde lehine olan CMK"nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, dosyaya olumsuz bir davranışı yansımayan, sabıkası bulunmayan ve bilirkişi raporundaki somut zararda usulüne uygun olarak bildirilmeyen HÜKÜMDEN SONRA İDARENİN BİLDİRDİĞİ ZARARI ÖDEDİĞİNE İLİŞKİN DEKONTU temyiz dilekçesi ekinde sunan sanık hakkında, kurum zararını gidermediği biçimindeki soyut gerekçe ile uygulama yapılarak adil yargılama ilkesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.