![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/4757
Karar No: 2021/2545
Karar Tarihi: 16.09.2021
Danıştay 5. Daire 2021/4757 Esas 2021/2545 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4757
Karar No : 2021/2545
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrinde kıdemli başçavuş rütbesiyle görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 35/D-1. maddesi uyarınca rütbesinin geri alınmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük haklarının iadesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava konusu işlemin dayanağı 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 35/D maddesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nden kendi isteğiyle emekli olanların rütbelerinin geri alınabilmesi için terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğunun değerlendirilmesinin yeterli görüldüğü, davalı idarece yapılan araştırmalar neticesinde elde edilen bilgiler ve tespitler ile davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … Esas sayılı dosyasında ardışık olarak arandığı yolunda bilgi bulunduğu ve davacının ceza yargılamasının devam ettiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatı/iltisakı belirlenen davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 35. maddesi uyarınca rütbesinin geri alınmasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hakkında verilen mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, hiçbir somut delil ortaya konulmadan tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, gerçekleştiği kabul edilen 18 aramadan, 2 tanesinin aynı anda görüşme yapılmış gibi görünmesi, arama sürelerinin aynı olması ve mükerrer olması nedeniyle fiziken gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, ardışık aranma veya periyodik arama olarak nitelendirilebilecek ve teknik anlamda gerçekleşmesi mümkün olan herhangi bir arama kaydının bulunmadığı, ayrıca sabit hattın baz ve karşı baz verilerininin karşılaştırılması sonucu bu verilere göre toplam 18 arama kaydı oluştuğu, bu aramaların da sadece 1 tanesinin numara, tarih, saat ve süre yönünden tam uyumlu olduğu, 12 aramanın karşı baz verilerinde herhangi bir karşılığının dahi olmadığının görüldüğü, aramaların yapıldığı iddia edilen sabit hatlardan 1 tanesinin de veri havuzundan çıkarılmış olduğu ve iddia konusu 18 aramanın tam 13 tanesinin bu hattan yapılmış olduğu, 18 aramanın 9 tanesinin ise eşi ve çocuğu tarafından kullanılan numaralara yapıldığı ve bu aramaların karşı baz verilerinde herhangi bir karşılığının bulunmadığı, başka somut delillerle de desteklenmeyen “ardışık”, “periyodik” ve “tekil” aranmasının, hiyerarşik yapıya dahil olduğu anlamına gelmeyeceği, aksinin kabulünün “şüpheden sanık yararlanır” ilkesini ihlal edeceği, HTS görüşmelerinin örgütsel nitelikte olmadığının ispatlanmasının masumiyet karinesinin doğal bir sonucu olan “iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür” ilkesini ihlal edeceği, hukuka aykırı şekilde elde edilmiş olan sabit hat aramalarına ilişkin verilerin dava konusu işleme dayanak yapıldığı, bu sebeple savunma hakkının, masumiyet karinesinin ve gerekçeli karar hakkının, adil yargılanma hakkının, mahkemeye erişim hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, ayrımcılık yasağı ilkesinin, mülkiyet hakkının, suç ve cezaların kanuniliği ve şahsiliği ilkelerinin, işkence ve kötü muamele yasağının, gerekçeli karar hakkının, çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir." hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrinde kıdemli başçavuş rütbesiyle görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 35/D-1. maddesi uyarınca rütbesinin geri alınmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının iadesi istemiyle açılan davada verilen kararın, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan temyiz edilebilecek kararlar arasında yer almadığı ve istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği açıktır.
Bu durumda, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen karar aleyhine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kesin olduğundan, bu karara yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.