Esas No: 2020/9364
Karar No: 2021/9697
Karar Tarihi: 16.09.2021
Danıştay 6. Daire 2020/9364 Esas 2021/9697 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9364
Karar No : 2021/9697
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : .. Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir ili, Tepebaşı ilçesinde yer alan ... Caddesi üzerinde ... ile ... Sokak arasında, ... Caddesinde, ... Mahallesi ... Caddesi ile ... Sokak arasında, ... Mahallesi ... Sokakta, ... Mahallesi, ... Caddesi ve ... ile ... Sokak arasında, ... Mahallesi ... Sokakta, ... Mahallesi ... Sokakta, ... Mahallesi ... Sokakta yol boyu ticaret alanı kullanım kararı getirilmesine ilişkin Tepebaşı Belediyesi Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; mahkeme tarafından yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapor ve dosyanın birlikte incelenmesinden, daha önce konut kullanımlı cadde ve sokaklar yol boyu ticari teşekkül kullanımına dönüştürülürken, yol boyu ticaret öngörülen cadde ve sokakların neden ticari bir hatta dönüştürüldüğü, bu hususa herhangi bir ihtiyacın bulunup bulunmadığı, varsa meri planları ile öngörülmeyen yol boyu ticaret alanına ihtiyacın ne kadar olduğu, davaya konu işlem ile öngörülen yol boyu ticaret teşekkülünün yeterli olup olmayacağı, ayrıca bahse konu cadde ve sokakların hangi teknik ve bilimsel veriler esas alınarak belirlendiği gibi belirlenen cadde sokakların neden tamamının değil de bir kısmının yol boyu ticaret teşekkülü ihtiva etmesine olanak sağlandığı, bu kapsamda neden Dereboyu Caddesinin yalnızca Tural ile Merkez Sokak arasında kalan kısmının, Ziraat Caddesinin yalnızca Meydan ve Mineral Sokak arasında kalan kısmının bu kullanıma konu edildiği, yine bahse konu cadde ve sokakların ticari faaliyetler ile desteklenmesinin gerekçelerinin ve bu kullanım kararına yönelik ihtiyacın neler olduğu, keza ticaret teşekkülü öngörülmeyen diğer cadde ve sokakların bu kullanıma ihtiyacının olup olmadığı hususlarında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, yol boyu ticari teşekküle dönüştürülen cadde ve sokakların (ilgili kısımlarının) belirlenmesinde objektif kriterlere dayanılmadığı gibi davaya konu belediye meclis kararında da zikredilmediği, yine bahse konu ticaret teşekkülünün mevcut ulaşım dolaşım sistemi üzerine olumsuz bir etkisinin olup olmayacağı, veya bu tür etkilerin nasıl ve ne şekilde bertaraf edileceğine dair de bir açıklamada bulunulmadığı, bu durumun Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 7. fıkrasına aykırı olduğu, davaya konu işlemde yalnızca vatandaş talepleri doğrultusunda işlem tesis edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla, davaya konu belediye meclis kararı ile belirlenen cadde ve sokakların yol boyu ticaret teşekkülüne dönüştürülmesi her ne kadar Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin "Parsel Kullanım Fonksiyonlarına Göre Yapılaşma Koşulları" başlıklı 19. maddesinin (f) fıkrasına aykırı olmasa da, planların bütünselliği, alt ölçek, üst ölçek plan ilişkileri gereği öngörülen hususların Eskişehir kent merkezine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı hükümleri ile çeliştiği, üst ölçekli plan olan nazım imar planı kurgusunu zedelediği, uyuşmazlık konusu işlem nedeniyle imar planları ile öngörülen plan şemasının ve sürekliliğinin bozulduğu, bu durumun imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dava dosyası ile … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesin … ve … sayılı dosyalarının birlikte incelenmesinden, davalı idare belediye meclisinin … günlü, … sayılı, … günlü, … sayılı ve … günlü, .. sayılı kararlarıyla Tepebaşı İlçesinin toplamda 12 mahallesinde takriben 20'nin üzerinde cadde ve sokakta yol boyu ticaret kullanımının teşekkül ettiğine ilişkin olarak karar alındığı ve anılan işlemin doğrudan uygulamaya konulduğu, büyükşehir belediye meclisine nazım imar plânına uygunluğu yönünden incelenmek üzere gönderilmediğinin anlaşıldığı, davalı idarece, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 19. maddesinin (f) fıkrasında kendisine tanınan yetkinin kullanıldığı ileri sürülmekte ise de kanuni idare ilkesi gereği, görev ve yetkinin yasa ile belirlenecek bir husus olması nedeniyle kanunda belirlenen idare veya idarelerin yetki ve görevlerinin Yönetmelik yoluyla değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yol boyu teşekküle ilişkin olarak Yönetmelikte atıf yapılan "ilgili idare meclisinden" anlaşılması gerekenin büyükşehir belediyesi olan yerlerde 5216 sayılı Yasanın 14. maddesinin 8. fıkrasında ifadesini bulduğu şekilde aynı zamanda büyükşehir belediye meclisi de olduğu açık olduğundan bu iddiaya hukuken itibar edilmesine olanak bulunmadığı, uyuşmazlığa konu olayda, büyükşehir belediyeleri kapsamında bulunan ilçe belediye meclislerince imara ilişkin alınan kararların nazım imar planı yönünden büyükşehir belediye meclisince incelenmesi yolundaki zorunluluk yerine getirilmeden karar alma yetkisinin sadece ilçe belediye meclisine ait olduğundan bahisle tesis edilen ve uygulamaya konulan dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesi eklenmek suretiyle davalı idarenin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyize konu kararın bozulması gerektiği savunulmaktadır.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ..'IN DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda yer verilen gerekçe eklenmek suretiyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.