Esas No: 2019/18223
Karar No: 2021/9693
Karar Tarihi: 16.09.2021
Danıştay 6. Daire 2019/18223 Esas 2021/9693 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/18223
Karar No : 2021/9693
TEMYİZ EDEN (DAVALI YANINDA MÜDAHİL): …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI İDARE : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olan davacı tarafından, Eskişehir ili, Tepebaşı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı yapılan 1/5000 ölçekli mevzi nazım imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacı tarafından talep edilen tarım dışı amaçlı kullanım izninin Eskişehir Valiliği Tarım İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle verildiği, anılan izin kapsamındaki taşınmaza ilişkin olarak davalı yanında müdahil tarafından sunulan ve taşınmazın akaryakıt ve LPG ikmal istasyonu ve dinlenme tesis alanı olarak planlanması talebini içeren mevzi nazım imar planı teklifinin belediye meclisince kabul edilmediği, bu sırada, 21/01/2017 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla davaya konu taşınmazın da içinde bulunduğu alanın Eskişehir İnönü Ovası büyük ova koruma alanı ilan edildiği, akabinde davalı yanında müdahil tarafından tarafından ikinci kez plan teklifi sunulduğu, bu teklifin … tarih ve …sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edildiği, taşınmazın tarım dışı amaçla kullanılmasına ilişkin izin bakımından izlenilmesi gereken usulün Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik'in 19. maddesinin 3. fıkrasının göndermesiyle aynı maddenin 1. fıkrasında yer verilen düzenlemeye tabi olduğu, bu kapsamda, taşınmaza ilişkin amaç dışı kullanım taleplerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca verilecek izne ve kanunda sayılan şartlara bağlı olduğunun anlaşıldığı, İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… sayılı ara kararı ile taşınmaza ilişkin olarak, bölgenin büyük ova koruma alanı ilanından sonra, anılan Yönetmeliğin 19. maddesinin 1. fıkrası kapsamında Bakanlıkça izin verilip verilmediğinin sorulduğu, Bakanlıkça, büyük ova koruma alanı ilanından sonra taşınmaza ilişkin herhangi bir izin verilmediğinin belirtildiği görüldüğünden Kanun ve Yönetmelikte belirtilen usule uyulmaksızın kabul edildiği anlaşılan dava konusu mevzi nazım imar planında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti:İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyize konu kararın bozulması gerektiği savunulmaktadır.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin atıf yaptığı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine çıkarılan ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Feri müdahilin durumu" başlıklı 68. maddesinde; müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebileceği, müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği ve tarafın işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlıkta, davalı idare tarafından temyiz talebinde bulunmadığı, yalnızca davalı idare yanında davaya katılan müdahil tarafından temyiz isteminde bulunulduğu görülmektedir. Bu durumda, bahsi geçen yasa hükümleri uyarınca, müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın temyiz isteminde bulunmaması halinde tek başına temyiz yoluna başvurması mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle müdahilin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davalı yanında müdahilin maliki olduğu dava konusu taşınmaz, meri 1/25.000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı kullanımında kalmaktadır. Taşınmazın bulunduğu alana ilişkin olarak 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı bulunmamaktadır.
Davalı yanında müdahil tarafından uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak tarım dışı amaçla kullanım izni verilmesi talep edilmiş, anılan talep uygun bulunarak Eskişehir Valiliği Tarım İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle taşınmazın tarım dışı amaçla kullanımına izin verilmiştir. Bu izin kapsamında, müdahil tarafından davalı büyükşehir belediye başkanlığına sunulan ve taşınmazın akaryakıt ve LPG ikmal istasyonu ve dinlenme tesis alanı olarak planlanması talebini içeren mevzi nazım imar planı teklifi uygun bulunmayarak büyükşehir belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Daha sonra, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu alan 21/01/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Eskişehir İnönü Ovası büyük ova koruma alanı ilan edilmiştir.
Büyük ova koruma alanı ilanı sonrasında, müdahil tarafından davalı idareye ikinci kez sunulan plan teklifi, büyükşehir belediye meclisince kabul edilmiş, ancak anılan kararın davacı belediye başkanı tarafından yeniden görüşülmesi için iade edilmesi üzerine büyükşehir belediye meclisince yeniden yapılan incelemede mevzi nazım imar planı teklifinin kabulünde ısrar edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı dava konusu belediye meclisi kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, davacı büyükşehir belediye başkanı tarafından anılan büyükşehir belediye meclisi kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
14/06/2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının i) bendinde; "Nazım imar planı: Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapıalanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan planı" olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin "Mekânsal planlama kademeleri ve ilişkileri" başlıklı 6. maddesinde; "Mekânsal planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekânsal Strateji Planları, Çevre Düzeni Planları ve İmar Planları olarak hazırlanır. Buna göre planlama kademeleri, üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; Mekânsal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından oluşur. (2) Mekânsal planlar, plan kademelenmesine uygun olarak hazırlanır. Her plan, planlar arası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planların kararlarına uygun olmak, raporu ile bütün oluşturmak ve bir alt kademedeki planı yönlendirmek zorundadır. (3) Arazi kullanım ve yapılaşmada sadece mekânsalstrateji planları,çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur.
(...)" hükmüne, "Genel planlama esasları" başlıklı 7. maddesinde "Bu Yönetmeliğe göre hazırlanacak her tür ve ölçekteki mekânsal planlar aşağıda yer alan planlama ilke ve esaslarına, planların hazırlanması ile ilgilistandartlara, gösterim tekniklerine ve tanımlara uygun olarak yapılır: a) Planlar, kamu yararıamacıyla yapılır. b) Planlar; pafta, gösterim, plan notları ve plan raporu ile bir bütündür. c) Planlar, kademesine ve ölçeğine göre ve yapılış amacının gerektirdiğiayrıntı düzeyinde kalmak koşuluyla alt kademedeki planları yönlendirir. ç) Üst kademe planlar,alt kademesindeki planlara mekânsal nitelikte hedef koyan, yol gösteren ve ilke belirleyen plandır.
(...)" hükmüne ve “İmar planı revizyonu ve ilaveleri” başlıklı 25. maddesinde, "İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanmasıamacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarınıetkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır. (2) İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği durumlarda, mevcut plana bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde, bu Yönetmelikte belirtilen ilke,esas ve standartlara uygun olarak ilave imar planı yapılabilir.
" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu taşınmazın, meri 1/25.000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı kullanımında kaldığı, taşınmazın bulunduğu alana ilişkin olarak 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı bulunmadığı, davalı yanında müdahil tarafından yapılan mevzi 1/5.000 ölçekli nazım imar planı teklifinin büyükşehir belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilmesi üzerine taşınmazın akaryakıt ve LPG ikmal istasyonu ve dinlenme tesis alanı olarak planlandığı, anılan işlemin iptali istemiyle görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mevzi imar planı, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik'te "Mevcut planların yerleşmiş nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının kullanıma açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili idarece belirlenmesi halinde, bu Yönetmeliğin plan yapım kuraarına uyulmak üzere yapımı mümkün olan, yürürlükteki her tür ve ölçekteki plan sınırları dışında, planla bütünleşmeyen konumdaki, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlayan, raporuyla bir bütün olan imar planıdır." olarak tanımlanmış iken 14/06/2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi ile Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olup sözü edilen Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde mevzi imar planı tanımına yer verilmemiştir.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerinin yürürlükte olduğu 14/06/2014 tarihine kadar yapılan mevzi imar planlarının imar mevzuatına, planlar arası hiyerarşiye ve planlama esaslarına uygun olduğundan bahsedilebilmesi, öncelikle mevzi imar planının, bulunduğu alanın her tür ve ölçekteki plan sınırlarının dışında bulunması, diğer bir ifade ile hiç bir ölçekte imar planı yapılmamış olması hususuna bağlıdır.
İmar planları ise nazım imar planları ile uygulama imar planlarından meydana gelmektedir. İmar mevzuatı uyarınca, her ölçekte nazım imar planı bulunan alanlarda plan hiyerarşisi ve planların kademeli birlikteliği ilkesi gözetilerek 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının hazırlanması gerekmektedir. Zira, imar planlarının, alt ölçekli imar planlarına yol gösteren ve yönlendiren üst ölçekli imar planlarından başlanarak yapılması esastır. Böylelikle, imar planlarına uygun olarak yapılan ve imar düzeninin somut bir yansıması olarak karşımıza çıkan uygulama işlemlerinin de 3194 sayılı İmar Kanunu ile amaçlanan imar düzenini sağlamakta daha etkili olacağı açıktır.
Bu kapsamda, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerinin yürürlükte olduğu süreçte dahi nazım imar planı bulunan bir alanda ayrıca mevzi imar planı yapılarak alanın bu suretle yapılaşmaya açılması yasa ve yönetmelikteki tanımlara uygun değil iken dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde mevzi imar planlarına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca hiçbir ölçekte mevzi imar planı yapılması mümkün görülmemektedir.
Bu durumda, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı bulunan alanda yer alan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak hazırlanan mevzi 1/5.000 ölçekli nazım imar planının kabulüne ilişkin büyükşehir belediye meclisi kararında hukuka uyarlık, işlemin iptaline yönelik idare mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu kararda sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı yanında müdahilin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2021 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dava, … Başkanı olan davacı tarafından, Eskişehir ili, Tepebaşı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve …sayılı kararı yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun "Tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması" başlıklı 14. Maddesinde: "Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar; kurul veya kurulların görüşü alınarak, (2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 170 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.) Cumhurbaşkanı kararı ile büyük ova koruma alanı olarak belirlenir. Büyük ovalardaki koruma ve geliştirme amaçlı tarımsal altyapı projeleri ve arazi kullanım plânları, kurul veya kurulların görüşleri dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler tarafından öncelikle hazırlanır veya hazırlattırılır. Büyük ovalarda bulunan tarım arazileri hiçbir surette amacı dışında kullanılamaz. Ancak alternatif alan bulunmaması, kurul veya kurullarca uygun görüş bildirilmesi şartıyla; a) Tarımsal amaçlı yapılar, b) Bakanlık ve talebin ilgili olduğu Bakanlıkça ortaklaşa kamu yararı kararı alınmış faaliyetler için tarım dışı kullanımlara Bakanlıkça izin verilebilir. Büyük ova koruma alanlarının belirlenmesi ve korunmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
Anılan kanun uyarınca çıkarılan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik'in 19. maddesi de bahsi geçen kanunun anılan maddesi uyarınca yapılacak uygulamalara esas olacak şekilde benzer düzenlemeler içermektedir.
09/12/2017 tarih ve 30265 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik'in "Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı" başlıklı 12. maddesinin 8. fıkrasında, "Arazi kullanımına ilişkin verilen izinler, izin tarihinden itibaren iki yıl içerisinde, tarım dışı amaçlı kullanımlarda planların onaylanmaması, tarımsal amaçlı yapılarda ise ruhsata bağlanmaması durumunda geçersiz kabul edilir. Verilen izinler amacı dışında kullanılamaz. Amacı dışında kullanımın tespit edilmesi halinde, Kanunun 20 ve 21 inci maddelerine göre işlemler yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
Bahsedilen yönetmelik uyarınca çıkarılan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Uygulama Talimatının "Etüt Raporlarının hazırlanması ve değerlendirilmesi" başlıklı 9. maddesinin 10. fıkrasında "Yönetmeliğin 12 nci maddesinin 8 inci fıkrasında “Arazi kullanımına ilişkin verilen izinler, izin tarihinden itibaren iki yıl içerisinde, tarım dışı amaçlı kullanımlarda planların onaylanmaması, tarımsal amaçlı yapılarda ise ruhsata bağlanmaması durumunda geçersiz kabul edilir.” hükmü kapsamındaki iki yıllık süre, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce izin verilmiş olsa dahi, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacaktır. Bu durum karar yazısında belirtilecektir.
" düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı yanında müdahilin maliki olduğu dava konusu taşınmazın, meri 1/25.000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı kullanımında kaldığı, taşınmazın bulunduğu alana ilişkin olarak 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı bulunmadığı, müdahil tarafından uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak tarım dışı amaçla kullanım izni verilmesi talebinin Eskişehir Valiliği Tarım İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla uygun bulunarak taşınmazın tarım dışı amaçla kullanımına izin verildiği, bu izin kapsamında, müdahil tarafından davalı büyükşehir belediye başkanlığına sunulan ve taşınmazın akaryakıt ve LPG ikmal istasyonu ve dinlenme tesis alanı olarak planlanması talebini içeren nazım imar planı teklifi uygun bulunmayarak büyükşehir belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedildiği, daha sonra, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu alanın 21/01/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Eskişehir İnönü Ovası büyük ova koruma alanı ilan edildiği, büyük ova koruma alanı ilanı sonrasında, müdahil tarafından davalı idareye ikinci kez sunulan plan teklifinin, büyükşehir belediye meclisince kabul edildiği, ancak anılan kararın davacı belediye başkanı tarafından yeniden görüşülmek üzere iade edilmesi üzerine büyükşehir belediye meclisince yeniden yapılan incelemede nazım imar planı teklifinin kabulünde ısrar edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı dava konusu belediye meclisi kararının verildiği, bunun üzerine, davacı … başkanı tarafından anılan büyükşehir belediye meclisi kararının iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle, 1/25.000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı olan dava konusu taşınmazın tarım dışı amaçla kullanıma izin veren Eskişehir Valiliği Tarım İl Müdürlüğünün .. tarih ve …sayılı kararının geçerliliğinin devam edip etmediği hususu açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu kapsamda, Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik ve Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Uygulama Talimatının yukarıda yer verilen hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen tarımsal amaç dışı kullanım izninin Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih olan 09/12/2017 tarihinden itibaren 2 yıl süre ile geçerli olacağı, diğer bir deyişle iznin 09/12/2019 tarihine kadar yapılmak istenen imar planı tekliflerine esas olmak üzere kullanılabileceği, nitekim Eskişehir Valiliği İl Gıda, Tarım İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında da söz konusu iznin 09/12/2019 tarihine kadar geçerli olduğunun belirtildiği, bu durumda, davacı tarafından 31/05/2017 tarihinde yapılan plan başvurusu sırasında iznin geçerliliğini sürdürdüğü anlaşıldığından taşınmazın tarımsal amaç dışında planlanması mümkün görünmektedir.
Bununla birlikte, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın Eskişehir İnönü Ovası büyük ova koruma alanı ilanından sonra davacı tarafından davalı idareye ikinci kez sunulan uyuşmazlık konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı teklifinin mevzi imar planı olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi dava konusu imar planının kabulüne ilişkin belediye meclisi kararında da uyuşmazlık konusu imar planının mevzi imar planı olarak nitelendirilmediği görülmektedir. Dolayısıyla dava konusu nazım imar planının, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı bulunan alanda yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı niteliğini haiz olduğu anlaşılmaktadır.
İkinci olarak, dava konusu taşınmazın büyük ova koruma alanı kapsamında kalıp kalmadığı hususu incelenmelidir. Taşınmazın içinde bulunduğu alan, 21/01/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Eskişehir İnönü Ovası büyük ova koruma alanı ilan edilmiş ise de anılan Bakanlar Kurulu kararının ekinin "Büyük ova koruma alanları" başlıklı 2. maddesinde büyük ova koruma alanı sınırları içinde yer alan onaylı planlı alanlar ile kararın yayımı tarihi itibariyle ilgili mevzuatı uyarınca tarım dışı kullanıma izin verilmiş olan alanların büyük ova koruma alanı kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda, anılan Bakanlar Kurulu kararının yayımı tarihinde mevzuatına uygun olarak alınmış geçerli bir izni bulunan dava konusu taşınmazın büyük ova koruma alanı kapsamı dışında kaldığı ve imar planlarına konu olabileceği açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, imar planlarına konu olabileceği anlaşılan dava konusu taşınmazda getirilmek istenen akaryakıt ve LPG ikmal istasyonu ve dinlenme tesis alanı kullanım kararının imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı bakımından uygun olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasını teminen keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.