20. Hukuk Dairesi 2019/3762 E. , 2019/6900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacının 9928 ada 3 parselinde bulunan anataşınmazda 2/12 arsa paylı 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu ve davalının da diğer bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, ana taşımazın yıkılarak arsaya dönmesi ile kat irtifakının sona erdiğini ve müşterek mülkiyetli taşınmaz haline dönüştüğünü, 10/12 paya sahip davalı tarafın hukuka aykırı şekilde kullanarak davacının mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaya çalıştığını belirterek 03.07.2015 tarihinde yapılan arsa payı sahipleri ortak toplantısının ve alınan kararların hükümsüzlüğüne karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda 03/11/2015 tarih 2015/317 E. - 2015/383 K. sayılı karar ile davacının davasının 6306 sayılı Kanunun 9. maddesi gereği idari yargı görevli olduğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verildiği, taraf vekilleri tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.04.2017 tarih 2017/787 E. - 2017/3123 K. sayılı ilamı ile “İdari yargıda, idarenin eylem ve işlemlerinden zarar gören kişilerin açtığı iptal ya da tam yargı davalarına bakılmaktadır. Bu iki dava türü dışında, başka bir davanın açılması mümkün değildir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; 9928 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davacının 1/6, davalının ise 5/6 arsa payı sahibi olduğu, üzerindeki taşınmazın yıkılması sonucu kat mülkiyetinin sona erdiği, davacının, kat mülkiyetinin sona ermesi sonrasında yapılan arsa payı sahipleri toplantısının iptalini talep ettiği anlaşılmış olup, buna göre bu açıklamalar ışığında davacının talebi gözetildiğinde, talebin 634 sayılı KMK ve TMK hükümlerine yönelik olup davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmediği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının davasının kabulüne, Şişli, 19 Mayıs mahallesi 19 Mayıs caddesinde bulunan tapunun 246-DY3c1 pafta 9928 ada 3 parseldeki taşınmaza ait 03.07.2015 tarihinde yapılan arsa payı sahipleri ortak toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 03/07/2015 tarihli toplantının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı tarafça iptali ve hükümsüzlüğü talep edilen 03/07/2015 tarihli toplantının dava konusu 9928 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın yıkılarak arsa haline geldikten, dolayısı ile kat mülkiyeti son bulduktan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Anayapının 6306 sayılı Kanun gereği riskli yapı şerhi işlenmiştir. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun dava tarihi ile yürürlükte bulunan 6.maddesinde “(1) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re"sen terkin edilerek, önceki vasfıyla değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan taşınmazın niteliği, ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri bakanlık, ..... veya idare tarafından re"sen yapılır veya yaptırılır. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usûlü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına re"sen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya bakanlıkça uygun görülenler ....’ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.” düzenlemesi getirilmiştir. Mahkemece davacı tarafça iptali talep edilen toplantının 6306 sayılı kanun ve uygulama yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığının, alınan kararların kanunda aranan çoğunlukla alınıp alınmadığının denetlenmesi gerekirken, toplantı içeriği ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafların menfaatine uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece ortaklar toplantısının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun ve uygulama yönetmeliğine uygunluğunun denetlenmesi, toplantının gereken çoğunluk ve şartlarla yapılıp yapılmadığının taraf delilleri toplanarak oluşucak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.