15. Ceza Dairesi 2019/12233 E. , 2020/3437 K.
"İçtihat Metni"Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/12/2018 tarihli ve 2018/34724 soruşturma, 2018/23793 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/01/2019 tarihli ve 2019/167 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17/10/2019 gün ve 94660652-105-34-8758-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2019 gün ve 2019/101431 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda, şüpheli ..."in çek altındaki imzanın kendisine beyan etmesi karşısında öncelikle çekin adına keşide edildiği özel hukuk tüzelkişisi hakkındaki Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları ve şirketin defter ve belgeleri dosyaya celp edilerek o tarihte imzaya yetkili kişilerin tespit edilmesini, ..."in ve müşteki ..."in ayrıntılı beyanlarına başvurulmasını, hukuk mahkemelerinde taraflar arasında görülmekte olan dava dosyaların işbu dosyaya celbini müteakip toplanacak diğer deliller ve yapılacak etkin soruşturma sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin şikayet dilekçesinde; ....... Şirketi yöneticisi ve yetkilisi olan şüphelilerin iştirak halinde çift imza yetkisi ile düzenleyebilecekleri çeki tek imza ile piyasaya ödememek iradesi ile sürdüklerini ve piyasadan temin ettiği bu çeki bankaya ibraz ettiğinde ödenmediği gibi icra takiplerinin ve karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayetinin de sonuçsuz kaldığını belirtttiği anlaşılmış,
Keşideci imzasının ..."a ait olduğu kabul edilmekle birlikte şüphelilerin aşamalarda birbirleriyle çelişkili şekilde ve çekin tek imza ile ne için ve ne şekilde piyasaya sürüldüğüne dair net bilgi ve dayanak belge içermeyen soyut savunmalar yaptıkları nazara alındığında;
Öncelikle çek hesabı sahibi ....... Şirketinin 2016-2017 yıllarındaki yetkililerinin ve imza yetkilerinin kayıtlarının ticaret sicilinden getirtilmesi, söz konusu çekin lehdar ... Şirketi" ne ve sonraki cirantalara nasıl, ne şekilde, hangi amaçlarla ve ne zaman verildiğinin araştırılması için şirketin ticari defter, bilgi ve belgelerinin temini, lehtar ve tüm cirantaların çeki alma sebepleri ve ticari ilişkilerin ortaya konulması için beyanlarının alınması, gerekirse onların da ticari defter ve kayıtlarının getirtilmesi, müştekinin de çeki ne amaçla, kimden aldığına dair ayrıntılı beyanına başvurulması; çek kayıtlarının incelenmesi ve ticari ilişkinin ortaya konulması için dosyanın toplanacak belgelerle alanında uzman bir bilirkişiye rapor düzenlenmek üzere tevdii, taraflar arasındaki icra ve hukuk davalarının araştırılması, tüm bu eksikler tamamlandıktan sonra şüphelilerin suç işleme kasıtlarının tartışılıp değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla kovuşturma yer olmadığına dair karar verilmesi isabetli bulunmamış ve Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/01/2019 tarihli ve 2019/167 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.