Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11803
Karar No: 2017/8940
Karar Tarihi: 13.06.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/11803 Esas 2017/8940 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/11803 E.  ,  2017/8940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR

    Davacı vekili, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 82 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki, dava dilekçesine ekli krokide (B) harfi ile gösterilen muhdesatın vekil edenine ait olduğunu açıklayarak, mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... ve ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, davalılar ... ve ....vekili 02/06/2015 tarihli yargılama oturumunda davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır. Diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 84 ada 2 parsel sayılı taşınmaz (25 adet dükkan, 1 adte 4 katlı kargir ev, ev altında zemin katta 3 adet dükkan, 1 adet ahşap yapılı odun kömür deposu) üzerinde bulunan ve fen bilirkişi tarafından tanzim edilen 27.04.2015 tarihli rapor ve eki krokide B harfi ile gösterilen toplam alanı 119,37 m2 olan dükkanın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine, dosya kapsamında toplanan delillere ve usul hükümlerine uygun düşmemiştir.
    4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 684 ve 718. maddesi hükümlerine göre taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların mülkiyeti kural olarak arzın mukadderatına tabidir. Muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Aksine bir hüküm bulunmadıkça da muhdesatların mülkiyetinin taşınmaz malik veya maliklerinden başka birisine veya maliklerden bir veya birkaçına ait olduğunun tespiti istenemez ve mahkemelerce de bu sonucu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, böyle bir istemle dava açılması halinde "Çoğun içinde azı da vardır" kuralı gözetilerek diğer koşulların da varlığı halinde davanın kısmen kabulü ile muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilebilir. Yine bu olgunun sonucu olarak üzerinde muhdesat bulunan taşınmazın veya taşınmaz payının devredilmesi halinde taşınmazı veya taşınmaz payını devreden paydaşın taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatta da bir hakkı kalmaz. Sonradan aynı taşınmazda pay satın alma, satın aldığı pay oranında taşınmaz üzerindeki muhdesata da malik olma sonucunu doğurur.
    Somut olaya gelince, toplanan delillerden davaya konu muhdesatın (B harfi ile gösterilen dükkan) üzerinde bulunduğu 84 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 2 kargir bir ahşap dükkan vasfı ile kadastro nedeniyle tarafların mirasbırakanları.... ve ... adlarına paylı olarak 05.06.1971 tarihinde tescil edildiği, 27.04.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda, davaya konu ekli krokide sarı renkli boyalı dükkanın, tapu kaydında bulunan ve B ile belirtilen ahşap dükkanın olduğu yerde inşa edildiğinin belirtildiği ve davacı tanıkların beyanlarında da dava konusu yapının yaklaşık 20 yıldır davacı tarafından kullanıldığını bildirdikleri görülmüştür.
    Dosya kapsamında mevcut ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/511 Esas, 2011/1609 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, eldeki davanın davalıları olan ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ... tarafından, aralarında eldeki davanın davacısı olan Recep ..."nın da bulunduğu diğer tapu kayıt maliklerine karşı dava konusu 84 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi talebiyle davanın açıldığı, 08.12. 2011 havale tarihli harita bilirkişisi rapor ve eki krokisi ile aynı tarihli inşaat bilirkişi raporunda taşınmaz üzerindeki muhdesatlar arasında davaya konu muhdasatın da yer aldığı, eldeki davanın davacısının davaya konu muhdesata ilişkin iddiada bulunmadığı, yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın satılmasına karar verildiği ve hükmün davalı .... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay denetiminden geçerek hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır. ... (Sulh Hukuk Mahkemesi) Satış Memurluğu 2012/11 satış numaralı dosyasının incelenmesinde ise, davaya konu 84 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 11.10.2012 tarihli açık arttırma ilanı ile üzerindeki muhdesatlarla birlikte açık artırmaya çıkarıldığı, eldeki davanın davacısı ve davalılarının ihaleye katıldığı ve 11.12.2012 tarihinde yapılan ihale neticesinde taşınmazın satın alındığı, satın alma nedeniyle 05.04.2013 tarihinde paylı mülkiyet hükümlerine göre taraflar adlarına tapuya tescil edildiği görülmüştür.
    Saptanan bu olgular karşısında, davacının üzerinde muhdesatlar bulunan taşınmazdaki (25 adet dükkan, 1 adet 4 katlı kargir ev (altında zemin katta 3 adet dükkan), 1 adet ahşap yapılı odun kömür deposu) payının açık arttırmaya konu olduğu, davacı ve davalıların açık arttırma sonucunda taşınmazı tekrar satın alarak taşınmazda paydaş haline geldikleri, satış zamanında davaya konu muhdesatın taşınmaz üzerinde bulunduğu, tarafların sonradan satın aldıkları taşınmaz üzerindeki muhdesatların tümüne de paydaş oldukları dikkate alındığında taşınmaz üzerindeki muhdesatın tümünün davacıya ait olduğuna ilişkin iddianın artık dinlenemeyeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde ve yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Davalı ..."nın temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
    13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi