12. Hukuk Dairesi 2021/2731 E. , 2021/3202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 10/10/2019 tarihli ihalenin feshini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine ve şikayetçi alacaklı aleyhine para cezasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, işbu kararın tebliği üzerine ihale alıcısı tarafından 21/12/2020 tarihli dilekçe ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 123. maddesi gereğince davanın geri alındığına dair beyanda bulunulduğu akabinde davalıların davanın geri alınmasına muvafakat ettiklerine dair 21/12/2020 havale tarihli dilekçe sundukları Bölge Adliye Mahkemesince verilen 29/01/2021 tarihli ek karar ile ihalenin feshi isteminin şikayet olduğu, dava niteliğinin bulunmadığı dolayısıyla davanın geri alınmasına ilişkin düzenlemenin ihalenin feshi istemine yönelik şikayette sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın geri alınması talebinin reddine karar verildiği işbu kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Davanın geri alınması” başlıklı 123. maddesi “ Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” hükmünü içermektedir.
Davayı geri alan davacı, bununla talep sonucundan, yani hakkının özünden feragat etmemekte, sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır .... (Kuru, B.:Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, Cilt II, İstanbul 2001, s.1680). .... Davalının rızasının açık (sarih) olması gerekir; zımnî muvafakat yeterli değildir (Kuru, s.1684).
Dava, davalının yokluğunda devam ediyorsa, davacının davasını geri almasına imkân yoktur: çünkü davalının buna açıkça muvafakat ettiğini (mahkemeye) bildirmesine imkân yoktur (Kuru, s.1685). Davayı geri alma talebinin ve buna muvafakatın mahkemeye karşı (dilekçe ile veya duruşmada tutanağa yazdırmak suretiyle) yapılması gerekir...
Dava, hüküm verildikten sonra da (hüküm kesinleşinceye kadar, temyiz veya karar düzeltme aşamasında da) geri alınabilir. Bu hâlde, verilmiş (ve fakat henüz kesinleşmemiş) olan hüküm geçersiz (hükümsüz) olur (Kuru, s.1687).
Davalı davacının davayı geri almasına (açıkça) muvafakat etmezse, davaya devam olunur (Kuru, s.1688). Davanın geri alınması, bu beyanın verildiği anda sonuç doğurur...(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/11/2020 tarih ve 2017/17-2635 Esas, 2020/906 Karar nolu kararı)
Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunun"da hüküm bulunmayan hallerde ancak İcra ve İflas Kanunu"nda açıkça bir gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kararın özel ya da genel hükümlere aykırı olmaması hallerinde uygulanabilir. (Dairemizin 26/09/2016 tarih ve 2016/18410 Esas, 2016/19715 Karar nolu kararı)
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile birlikte yapılan açıklamalar değerlendirildiğinde; davanın geri alınması müessesinin niteliği gereği, ihalenin feshi şikayetinde uygulanmasının önünde engel olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki; Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre şikayet niteliğinde olmasına rağmen ihalenin feshi talebinde davadan feragat, davayı kabul müesseseleri de uygulanmaktadır.
Somut olayda; hüküm kesinleşmeden davacının davasını geri aldığı davalıların ise açık rıza gösterdikleri görülmektedir.
Bu durumda; davacının davanın geri alınmasına ilişkin beyanı ve davalıların açık rızası gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Pek tabikidir ki; şikayetçinin işin esasına girildikten sonra, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi kararının tebliği üzerine 21/12/2020 havale tarihli dilekçesi ile davasını geri aldığı gözetildiğinde ihale bedelinin %10’u tutarında para cezasından sorumluluğu devam edecektir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 29/01/2021 tarih ve 2020/1763 E. - 2020/2142 K. sayılı ek kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 22/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.