Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13019
Karar No: 2019/3373
Karar Tarihi: 07.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13019 Esas 2019/3373 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/13019 E.  ,  2019/3373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 07.05.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... ve Orman İdaresi vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında temyize konu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 126 ada 2 parsel sayılı 43.819,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak çalılık vasfıyla; ... Mahallesi 6660 ada 3 parsel sayılı 21.299,49 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ise, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak tarla vasfıyla kullanıcısız olarak Hazine adına tespit edilmişler, bilahare yargılama devam ederken; 25.03.2015 tarihinde çekişmeli 126 ada 2 parsel sayılı taşınmaz “orman vasfıyla” Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., çekişmeli 126 ada 2 ve 6660 ada 3 parsel sayılı taşınmazların kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında ..., çekişmeli her iki taşınmazında kendi mülkiyetinde bulunduğu iddiasıyla; ... ile ... ise çekişmeli 126 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasıyla davalı yanında davaya müdahil olmuşlar, daha sonra fer"i müdahillerden ... çekişmeli 126 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak davaya asli müdahil olmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ..."nun, dava konusu 126 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden açmış oldukları davanın feragat nedeniyle, 6660 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden açmış oldukları davanın ise (sübut bulmaması nedeniyle) reddine; Asli müdahil ...’un 126 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili tarafından 6660 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, asli müdahil ... vekili tarafından ise 126 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asli müdahil ... vekilinin 126 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, bu parsele ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden asli müdahil ..."tan alınmasına,
    2- Davacılar ... ve ... vekilinin 6660 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacıların uzun yıllardan beri ..."de ikamet ettikleri, yine Arnavutköy Jandarma Komutanlığı yazı cevabında davacıların köy muhtarlığında kayıtlarının bulunmadığının, köyde tanınıp bilinmediklerinin ve ikametlerinin olmadığının bildirildiği, davacıların dava konusu 6660 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili, tapu kaydına kullanıcı şerhi verilmesini gerektirir zilyetliklerinin bulunduğu hususunda yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve uygulama yeterli olmadığı gibi, mahkeme gerekçesi de yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir.
    Mahkemenin gerekçesine esas aldığı, davacıların çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde oturmadıklarına ilişkin husus, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa"nın 11/4. maddesine 28.08.1991 tarih ve 3763 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ile eklenen, Anayasa Mahkemesi"nin 30.03.1993 tarih ve 1992/48 Esas, 1993/14 Karar sayılı kararı ile iptal edilip 30.10.1995 tarih ve 4127 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile yeniden düzenlenen "Yararlanacak kişilerin hak sahibi olabilmesi için, orman köyü nüfusuna kayıtlı olmaları ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geriye yönelik en az 5 yıl müddetle o yerde ikamet etmiş bulunmaları gerekir." hükmü, 19.04.2012 tarihli ve 6292 sayılı "Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa" ile yürürlükten kaldırılmıştır. Çekişmeli taşınmaza ait kullanım kadastro tutanakları incelendiğinde, kadastro tespitinin 2924 sayılı Yasa uyarınca değil, 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen Ek-4. madde uyarınca yapıldığı anlaşılmakta olup, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi gereğince fiili zilyet lehine şerh verilebilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde ikamet edilmesi şart değildir. Öte yandan mahkemece, davacıların lehine şerh verilmesini gerektirir zilyetliklerinin bulunmadığı kabul edilmiş ise de, bu hususta yapılan inceleme ve araştırma da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz başında 26.9.2014 tarihinde keşif yapılmış ve ağırlıklı olarak davacılardan ...’nun taşınmazı iki üç sene öncesine kadar kullandığı, ekip biçtiği ve sürdürdüğü söylenmişse de, dosya kapsamı ve keşifteki beyanlardan tutanağın düzenlendiği tarih itibarı ile fiili kullanımın olup olmadığı hususları kesin olarak belirlenmemiş, hakim gözlemi tutanağa geçirilmemiş, tespit tarihine en yakın uydu fotoğrafları ve ortofotolar getirtilerek, taşınmazın tespit günü itibariyle fiili kullanıma konu olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazı gösterir, tespit tarihi olan 2010 yılına en yakın tarihli yüksek çözünürlüklü hava ve uydu fotoğrafları getirtilmeli ve sonrasında mahallinde, taşınmazı iyi bilen mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen ve ziraatçı bilirkişi eşliğinde keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın tespit tarihinde ve öncesinde kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı, tespit tarihi itibariyle fiili kullanım olup olmadığı, var ise kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, tespit günü itibariyle fiili kullanımın terk edilip edilmediği hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, alınan beyanlar ile önceki keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, keşfe katılacak fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki alınmalı, çekişmeli taşınmaz getirtilen uydu fotoğrafı üzerinde gösterilmeli; ziraatçı bilirkişiden, taşınmazın tespit tarihindeki niteliğini ve kullanım durumunu bildiren denetime elverişli rapor alınmalı; tespit tarihi itibariyle fiili kullanım mevcut ise, o tarihteki lehine kullanım şerhi verilmesi gerektiği dikkate alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunanlardan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
    peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi