18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9090 Karar No: 2016/5184 Karar Tarihi: 29.03.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9090 Esas 2016/5184 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vasi atanması istemiş, Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davada yasal danışman atanması kararının ardından herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereğince savurganlık, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi iddiasına ilişkin olarak taraflara delilleri sorulup tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, hüküm tesisi isabetsizdir ve hüküm Yargıtay tarafından bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 405. ve 406. maddeleridir. 406. madde özelinde, kısıtlanacak olan ergin birey, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebinden dolayı kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açıyor ve devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden kişidir.
18. Hukuk Dairesi 2015/9090 E. , 2016/5184 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlanması istenilen tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; annesi ..."ın Türk Medeni Kanunu"nun 405 ve 406. maddeleri uyarınca kısıtlanmasını istemiş; mahkemece, davada yasal danışman atanmasına karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 406. maddesinde; “Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda mahkemece, resmi sağlık kurulundan rapor alınarak ilgilinin akli durumu değerlendirilmiş ise de; Türk Medeni Kanunu"nun 406. maddesi yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca yukarıda gösterilen yasal düzenleme karşısında; savurganlığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi iddiasına ilişkin olarak da taraflara delilleri sorulup gösterdikleri takdirde toplanarak tüm delillerin birlikte değerlendirmesi yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.