11. Hukuk Dairesi 2019/2841 E. , 2019/6994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 30/09/2015 gün ve 2014/636 - 2015/672 sayılı kararı onayan Daire"nin 29/05/2017 gün ve 2016/451 - 2017/3128 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette yaklaşık %17 oranında hissesinin bulunduğunu, müvekkilinin TTK"nın 420. maddesi uyarınca erteleme istemesi üzerine davalı şirketin 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının 28.04.2014 tarihinde yapıldığını, bu toplantıya katılan müvekkilinin açıklanmasını istediği hususlarda yeterli izahın verilmediğini, şirketin 2012 yılında 21.046.971,85 TL olan kârının 2013 yılında 1.465.726,86 TL"ye düştüğünü, bu düşüşün şirketin içinin boşaltıldığı ve finansal verilerle oynandığı şüphesini doğurduğunu, kârın miktarı gözetildiğinde 3 yönetim kurulu üyesinin her birine aylık 70.000 TL huzur hakkı ödenmesine dair kararın da fahiş olduğunu, bu kararın yıllardır müvekkiline kâr payı dahi ödemeyen şirketin müvekkilini bir kez daha zarara uğratmasına sebep olacağını ileri sürerek huzur hakkına ilişkin kararın ve davalı şirketin 28.04.2014 tarihli olağan genel kurulunun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, anonim şirket genel kurulunda alınan kararın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilince davalı şirketin 28.04.2014 tarihinde gerçekleşen olağan genel kurul toplantısında alınan huzur hakkının artırılmasına ilişkin 7. maddenin iptali talep edilmiştir.
6102 sayılı TTK"nun 446. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı ortağın genel kurulda kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, vekilin iptali istenen huzur hakkının artırılmasına ilişkin 7. maddeye yönelik olarak daha karar alınmadan önce karşı çıktığı, peşin muhalefette bulunduğu, bu şekildeki muhalefet öneriye karşı çıkma olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın, muhalefetin bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği anlaşıldığından huzur hakkının artırılmasına dair 7 nolu gündem maddesi ile ilgili kararın iptali isteminin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece anılan husus nazara alınmadan 7 nolu maddenin iptaline karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.05.2017 tarih, 2016/451 Esas 2017/3128 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 07/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece yapılan yargılamada delillerin değerlendirilerek varılan sonucun usul ve yasaya aykırı bulunmamasına, genel kurul toplantı tutanağında gündemin 7. maddesinin görüşmeleri sırasında davacının eleştirilerini açıkça gösterip oylamada da ret oyu kullanması nedeniyle TTK"nın 446/1. maddesinde öngörülen koşulların sağlanmış bulunmasına, anılan maddede açıkça muhalefet şerhinin görüşme sonunda verileceği yönünde bir koşul bulunmamasına göre mahkeme kararının ve Dairemizin onama kararının doğru olduğu ve karar düzeltme isteminin reddi gerektiğinden aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.