16. Ceza Dairesi 2019/4536 E. , 2020/1712 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Ayrıntıları Dairemizin 20.12.2017 tarih ve 2017/1862 esas, 2017/5796 karar sayılı ilamında ve aynı konudaki yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere;
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükumet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiği sanık tarafından bilindiği somut delil ve olgularla ortaya konulmasının zorunlu olduğu, işlenen bir suçta gerçekleşebilecek unsur yanılgısının kastı ortadan kaldıracağı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen gösterdiği gerçeği karşısında;
Dosya kapsamına ve kabule göre; örgüt hiyerarşisinde üçüncü kat veya daha yukarı katmanlarda yer aldığı ortaya konulamayan, FETÖ/PDY’nin terör örgütü olduğu kamuoyu tarafından bilinir hale gelmesinden sonra örgütsel faaliyetlerin ortaya konulmasının gerekliliği dikkate alındığında, örgütün talimatı doğrultusunda 2014 yılı içinde BankAsya’ya hesap açarak para yatırmak suretiyle örgütsel faaliyetlerine devam ettiğine ilişkin kabule varılmış ise de, sanığın savunması ve tanık ...’in beyanları karşısında, sanığın örgütle iltisaklı bankaya örgüt liderinin talimatıyla para yatırıp yatırmadığının tespiti açısından, sanığın söz konusu banka ve varsa diğer bankalar nezdinde bulunan hesap hareketlerinin talimat öncesi ve sonrası tarihleri de kapsayacak şekilde dosyaya getirilip gerektiği takdirde hesap hareketlerine dair bilirkişiden rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirine;
2- Hükme esas alınan tanık ...’in, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünde üst düzey görev üstlendiği iddia edilen ... ’ın telefon numarasının teminine ilişkin aşamalardaki çelişkili anlatımın giderilmeden, tanığın beyanında ismi geçen ... adlı kişinin tanık olarak beyana başvurulmadan eksik soruşturma ile;
3- Dosya kapsamındaki ifade tutanakları arasında yer alan, ... adlı kişinin şüpheli sıfatıyla usulüne uygun olarak alınan ifadesinde sanıkla ilgili olarak "…Eşimin katılmış olduğu sohbet toplantılarına gelen diğer şahısları bilmiyorum, fakat bizim evde yapılan sohbetlere ... , ... , ... isimli şahısların geldiğini görmüştüm, eşimin örgüt içerisinde herhangi bir sorumluluğu yoktur, o da benim gibi 17/25 Aralık sürecinden sonra toplantılara gitmeyi bıraktı...” şeklindeki davanın esasıyla ilgili beyanda bulunmuş olması gözetilerek, duruşmada tanık olarak dinlenilmesi, eşi ve diğer ismi geçenler hakkında herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma bulunup bulunmadığı araştırılması, örgütsel toplantı yapılmış ise tarihlerinin tespit edilmesi, bu kişiler tarafından bu sanıkla ilgili beyan olup olmadığı tespit edilmeden eksik incelemeyle,
4- İddianame tarihinden sonra düzenlenen Celal Bayar Üniversitesi Soruşturma Komisyonunun 12.06.2018 tarihli soruşturma raporunda yer alan “Kimse Yok Mu Derneğine bağışta bulunulduğuna dair” yazının CMK"nın 217. maddesi gereğince sanığın huzurunda duruşmada tartışılmadan hükme esas alınamayacağının gözetilmemesi,
5- Kabul ve uygulamaya göre ise; örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK"nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması
gerektiğinin gözetilmeden;
Eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA; sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma nedenleri ile tutuklamadan umulan yararın sağlanmış olmasına göre 5271 sayılı CMK’nın 109/3-a maddesi gereğince "yurtdışına çıkamamak" adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde DERHAL SALIVERİLMESİNİN sağlanması için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına; 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.