2. Ceza Dairesi 2020/16526 E. , 2020/11499 K.
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2019 tarihli ve 2018/549 esas, 2019/68 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/03/2020 gün ve 94660652-105-01-2737-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2020 gün ve 2020/46813 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2019 tarihli kararının, diğer sanıklar tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya aslının ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderildiği gözetilerek onaylı dosya sureti üzerinde yapılan incelemede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/12/2017 tarihli ve... karar sayılı ilâmında; " ..Sanığa isnat edilen suçların, CMK"nın 253/3. maddesi kapsamında birlikte işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken sorun, hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraate hükmolunması halinde, sübutunda sorun olmayan ve müstakilen uzlaştırma kapsamında olan suçla ilgili nasıl bir yol izleneceğidir....Yapılan yargılama neticesinde ise, sanığın kamu görevlisine hakaret suçundan beraatine hükmolunup, mercii kararından ve kanun yararına bozma talebinden önce kesinleşmesi nedeniyle bu suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceği için, sair tehdit suçu yönünden de uzlaştırmaya engel olan CMK"nın 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmayacak ve bu suç yönünden CMK"nın 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekecektir." şeklinde açıklamalara yer verildiği, bu bağlamda hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraate hükmolunması hâlinde, uzlaştırma kapsamında bulunan suç yönünden dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilebileceği, bu durumun ise ihsası rey olarak nitelendirilmeyeceği,
Somut olayda, sanık hakkında birden fazla kişi ile tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde birden fazla kişi ile tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından beraatine, mala zarar verme suçları yönünden mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de, sanık hakkında birden fazla kişi ile tehdit suçundan beraat kararı verilmesi karşısında, mala zarar verme suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "uzlaşma" başlıklı 253/3. maddesinde yer alan ".... Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin uygulama olanağının kalmayacağı, bu hâli ile mala zarar verme suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usûllere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Suç tarihinde diğer sanık ...’in üzerine atılı olan ve uzlaşma kapsamında olmayan birden fazla kişi tarafından birlikte işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçu ile uzlaşma kapsamında olan mala zarar verme suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle mala zarar verme suçunun da uzlaşma kapsamında olamayacağı, ancak sanık ...’in birden fazla kişi tarafından birlikte işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçundan beraat etmesi ve bu beraat kararının kesinleşmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla; aynı Kanun’un 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanık ..."in de hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.