![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/13754
Karar No: 2021/2739
Karar Tarihi: 17.09.2021
Danıştay 2. Daire 2021/13754 Esas 2021/2739 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/13754
Karar No : 2021/2739
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
(DİĞER DAVALI) : … Kaymakamlığı - …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesi'nin 04/03/2015 günlü, E:2015/817, K:2015/331 sayılı bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi,… Mahallesi, … pafta … ada, … parsel sayılı, tarla vasıflı, 400,00 m² yüzölçümlü Hazineye ait taşınmazda işgalci konumunda bulunan davacının, taşınmazın 1.derece doğal sit alanı ve yol alanında kaldığı, ruhsatlı ve iskanlı olmadığından bahisle 2886 sayılı Devlet İhale Kanun'un 75. maddesi gereğince tahliyesine ilişkin İstanbul Defterdarlığı Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesine göre, taşınmazları tahliye ettirme yetkisinin münhasıran mülki idare amire ait olduğu, bu yetkinin taşınmazın bulunduğu yere göre, ilçelerde kaymakam, illerde valiye ait bulunduğunun açık olduğu, olayda, dava konusu tahliyeye ilişkin olarak tesis edilen işlemin tahliye etme yetkisi bulunmayan "vali adına vali yardımcısı" tarafından tesis edildiği görüldüğünden dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davaya konu taşınmazı tahliye etme yetkisinin 2886 sayılı Kanun uyarınca Kaymakamlık makamında olduğu, dolayısıyla davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemin ihbar mahiyeti taşıdığı ve idari yargıya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması talep edilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Sarıyer ilçesi,… Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı, tarla vasıflı, 400,00 m² yüzölçümlü Hazineye ait taşınmazda işgalci konumunda bulunan davacının, taşınmazın 1.derece doğal sit alanı ve yol alanında kaldığı, ruhsatlı ve iskanlı olmadığından bahisle 2886 sayılı Devlet İhale Kanun'un 75. maddesi gereğince tahliyesine ilişkin İstanbul Defterdarlığı Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarına, kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlerin konu edilebileceği açık olup; kesin ve yürütülmesi zorunlu olan ve idari davaya konu edilebilecek işlemlerin ise; idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettiği, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir ifadeyle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemler olduğu tartışmasızdır.
Yine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava konusu işlemlerin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise kesin ve yürütülmesi gerekli olmayan işlemlere karşı açılan davaların reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine işgal edilen taşınmaz malın idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülki amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 89. maddesinde de, kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlardan süresi dolduğu hâlde tahliye edilmeyen, sözleşmesi feshedilen veya herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın fuzuli olarak işgal edilen Hazine taşınmazlarının tahliyesi; hasat sezonu, iş ve hizmetlerin mevsimlik faaliyet dönemi de dikkate alınarak defterdarlık veya malmüdürlüğünün talebi üzerine, bulunduğu yer mülki amirince en geç 15 gün içinde sağlanarak, taşınmazın İdarece görevlendirilecek memurlara boş olarak teslim edileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Öğreti ve uygulamada; ilk inceleme hususlarından biri olarak öngörülen kesin ve yürütülebilir işlem kavramı icrai işlem kavramı ile birlikte değerlendirilmekte ve kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde ayrıca başka bir işlemin varlığına gerek olmaksızın doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemlerin icrai nitelikte oldukları belirtilmektedir. İlgilinin hukuksal durumunda değişiklik yapma niteliği bulunmayan ve hukuksal bir etki göstermeyen danışma kararları, görüş belirten kararlar, uygulama ve hazırlık işlemleri, bildirici ve iç düzen işlemleri gibi işlemlerin icrai nitelikte olmadıkları ve idari davaya konu edilemeyecekleri kabul edilmektedir. Bu kapsamda bir idari kararın alınmasından önce tesis edilen, karar almaya yetkili makamı bağlamayan, bilgilendirici, aydınlatıcı ve yönlendirici özelliği haiz, asıl işlemin hazırlık sürecinde geçirilmesi gereken bir aşamayı ifade eden, idari işlemi meydana getiren iradenin bir parçasını oluşturmayan işlemlerin ilgililerin hukuksal durumlarında etki yaratacak nitelikte bulunmadıkları ve idari davaya konu olamayacakları açıktır.
Bakılan davada; dava konusu işlemin, uyuşmazlık konusu taşınmazların 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesi gereğince, tahliye edilmesinin Sarıyer Kaymakamlığından istenmesine ilişkin Avrupa Yakası Milli Emlak Başkanlığı işlemi olduğu, iç yazışma niteliğindeki bu işlemin, tek başına hukuksal bir etki oluşturmadığı ve idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte işlemlerden olmadığı anlaşıldığından, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenme olanağı bulunmadığından, davanın, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.