4. Ceza Dairesi 2015/27955 E. , 2016/563 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KD-2015/352495
Tehdit suçundan sanık A.. A.. hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.04.2011 gün ve 2008/1277 esas, 2011/280 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 17.06.2015 gün ve 2013/17264 esas, 2015/31411 sayılı kararıyla;
"Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık A.. A..’a yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık A.. A.. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıklar M.. A.. ve A.. A.. hakkında tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Taraflar arasında satın alınan daire nedeniyle husumet bulunması, sanıkların tüm aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmemeleri, tanık S.. E..’ün, olay yerinde sanıklar M.. A.. ve A.. A..’ı görmediğini beyan etmesi karşısında, katılanın evini kiralayan tanık E.. A..’a sanıklar M.. A.. ve A.. A.. gösterilerek, tehdit olayının gerçekleştiği sırada bu sanıkların olay yerinde bulunup bulunmadıkları tespit edildikten sonra sanıklar M.. A.. ve A.. A..’ın hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar M.. A.. ve A.. A.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA," karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/11/2015 gün ve 2015/352495 sayılı yazısı ile;
"Birlikte tehdit suçu, 5237 S. TCK nun 106/2-c maddesinde ifadesini bulmuştur. Bu maddeye göre; tehdidin; birden fazla kişi tarafından birlikte, işlenmesi halinde fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır.
Tehdit suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesinde bir yandan tecavüzün yoğunluğu artarken, diğer yandan mağdurun kendini savunma imkanının ortadan kalkması nedeniyle kanun koyucu tarafından nitelikli hal sayılmıştır.( Yaşar/ Gökcan/ Artuç, TCK 3. Cilt, syf: 3589)
Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 27/04/2015 tarih, 2015/3083 E, 2015/27797 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Tehdit suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin kabulü için, eylemin tehdit suçunu işlemek üzere anlaşan iki veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerekir. Yine Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 21/01/2013 tarih, 2012/37940 E, 2013/855 K. Sayılı ilamı ve 14/05/2013 tarih, 2011/16618 E, 2013/14635 K. Sayılı ilamlarında belirtildiği üzere; sanıkların daha önceden fikir ve irade birliği içinde ve birlikte tehdit kastıyla hareket etmeleri gerekmektedir. Birlikte ifadesiyle her ikisinin de bu olaya asli fail olarak katılmasını ve birlikteliğin korkutucu gücünü mağdura yansıtmış olmaları gerekir. Yüze karşı tehditte birlikteliğin gerçekleşmesi için her iki failin de bizzat olay yerinde olması gerekir. Bir kimsenin olay yerinde olmayan kardeşini de kastederek mağdura "abim ile beraber seni zaten keseceğiz, öldüreceğiz" demesi birlikte olarak anlaşılamayacaktır. Gönderi yoluyla hakarette de bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, iki kişinin bir olarak mağdura kötülük yapacağının bildirilmesi gerekir. Örneğin mektupta " sen yarın öleceksin" yazdıktan sonra faillerin ikisininde isminin yazılması gibi. ( Yaşar/ Gökcan/ Artuç, TCK 3. Cilt, syf: 3589-3590).
Somut olayımızda; sanıklar A.. A.., M.. A.. ve A.. A.. hakkında birden fazla kişi ile tehdit suçu işledikleri gerekçesiyle iddianame düzenlenmiş, Katılar A.. D.., kendisini tehdit edenlerin A.. , M.. ve A.. A.. olduğunu beyan etmiş, tanık S.. E..; olay yerinde sanık A.. A.. ve diğer sanıkların olmadığını beyan etmiştir. Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/04/2011 tarihli ve 2011/280 sayılı kararıyla sanıkların 3"er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiş ve sanıkların temyizi üzerine Yüksek 4. Ceza Dairesi"nin 17/06/2015 tarih ve 2013/17264 E, 2015/31411 K. sayılı ilamıyla sanık A.. A.. hakkındaki mahkumiyet kararı onanmış, diğer sanıklar hakkında ise yukarıda belirtildiği üzere eksik kovuşturma yapılmasından dolayı bozulmuştur. Sanıklar M.. A.. ve A.. A.. hakkındaki dava; Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/584 esasında derdest durumda olup, yargılama devam etmektedir. Bu sanıklar hakkında yapılan yargılama sonucunda mahkemece beraat kararı verilmesi durumunda sanık A.. A.. tehdit suçunu birlikte işlemiş olmayacak, basit tehdit suçundan TCK 106/1. madde gereğince hüküm kurulması gerekecektir.
Bu nedenlerle Yüksek Dairenin sanık A.. A.. hakkındaki birlikte tehdit suçundan mahkumiyetine dair kararın onanması yolundaki karar yerinde görülmediğinden, yerel mahkeme kararının bozulması için itiraz etmek gerekmiştir.
Sonuç ve istem:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İtirazımızın Kabülüne;
2-Yargıtay 4. CD. 17/06/2015 tarih ve 2013/17264 E, 2015/31411 K. Sayılı ONAMA İLAMININ hükümlü A.. A.. yönünden KALDIRILMASINA,
3-Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/04/2011 tarihli ve 2008/1277 E, 2011/280 K. Sayılı Hükmünün, hükümlü A.. A.. yönünden Bozularak, Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/584 esas sayılı dava dosyasının sonucu beklenerek, dava sonucuna göre sanık A.. A.."ın hukuki durumunun değerlendirilmesine,
4-Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise, itirazın incelenmesi bakımından 5271 sayılı CMK nun 308/3 mad. Gereğince dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine,
Karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, tehdit suçundan sanık A.. A.. hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 17.06.2015 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR
Sanık hakkında tehdit suçundan açılan dava sonucu, dosya kapsamına göre olay yerinde bulunan ve kimlikleri tespit edilmeyen, sanık A.. A.."ın adamları olduğu anlaşılan kişilerin de katıldığı eylemde katılan A.."in birden çok kişi tarafından ve birlikte tehdit edilmiş olması karşısında, yerel mahkemece belirlenen ve uygulamaya esas alınan suç vasfında bir isabetsizlik bulunmadığı,
Dairemizin 17.06.2015 gün ve 2013/17264 esas, 2015/31411 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 14/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.