12. Hukuk Dairesi 2018/8238 E. , 2019/10354 K.
"İçtihat Metni".......
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-Borçluların temyiz itirazlarına gelince;
Bonoya dayalı olarak, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlular vekilince; takibe dayanak bononun kambiyo vasfına ve imzaya itiraz edilerek takibin iptali ile % 20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve % 10 para cezasına hükmedilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine, imzaya itirazın alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne, asıl alacağın % 20"si oranında tazminata ve % 10"u oranında para cezasına hükmedildiği, Bölge Adliye Mahkemesi"nce, istinaf talebinin esastan reddi ile, verilen hüküm HMK"nun 297/2. maddesine uygun olmadığından, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b.2 bendi gereğince kaldırılmasına, takibin İİK"nun 170/3. maddesi gereğince davacı borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiği, ancak tazminat ve para cezası yönünden hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.
İİK"nun 170/3. maddesinde, icra mahkemesince, aynı Kanun"un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacak inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirilmesi durumunda itirazın kabulüne karar verileceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 4. fıkrasında ise; itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği öngörülmüştür.
Somut olayda, takip dayanağı bononun incelenmesinde, alacaklının senedin lehtarı, borçluların ise senedin keşidecisi konumunda bulunan muris ......mirasçıları oldukları anlaşılmıştır.
Buna göre, alacaklı, müteveffa keşideci ile doğrudan ilişki içinde olup, keşideci imzasının murise ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu durumda, alacaklı, imza itirazı kabul edilen borçlulara karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden, alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir.
.......
O halde bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurulması halinde de, İİK"nun 170/4. maddesi uyarınca borçlular lehine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerektiği gibi, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm bölümünün üç numaralı bendinde; "......" nün" yazılmış olması da isabetsiz olup, ....... kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, ........ 11.01.2018 tarih ve 2017/189 E.-2018/10 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
......