Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5084
Karar No: 2019/1688
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/5084 Esas 2019/1688 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/5084 E.  ,  2019/1688 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davacılar ...ve......"in açtıkları davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    - KARAR -

    Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, 1042 ada 31 parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından inşa edilen binadaki daireleri satın aldıklarını, arsa paylarının adlarına tescil edildiğini, davalı yüklenicinin iradelerini yanıltarak tapuda devraldıkları payları eksik temlik ettiğini, gerçek iradelerinin birer adet daire almak olduğunu, ne var ki davalının hiç bir hakkı olmamasına rağmen temlikler sonrası üzerinde 9994/50300 pay bıraktığını, davalının payına karşılık bir dairesi ya da dükkanının bulunmadığını, hile ve desise ile iradelerinin fesata uğratıldığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 9994/50300 payın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, dava konusu taşınmazda kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmadığını, paylı mülkiyet hükümlerinin geçerli olduğunu, eldeki davanın arsa payı düzeltim davası olarak nitelendirilemeyeceğini, davacıların hepsinin kendisinden pay almadığını, bazı davacıların dava dışı kişilerden pay edindiğini, hile iddiasına dayanılıyor ise iddianın dayanaksız olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılar ...ve......"in dava konusu taşınmazda paydaş olmamaları nedeniyle açtıkları davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden iddialarını kanıtladıkları gerekçesiyle davalarının kabulüne karar verilmiştir.

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava tarihi itibariyle dava konusu 1042 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 629,98 m2’lik arsa niteliği ile tapuda kayıtlı olduğu, çekişmeli taşınmazda yapılan devirlerin incelenmesinde, davalı ...’ün 19964/50300 payı var iken; 22.07.1999 tarihinde 14544/50300 payı uhdesinde tutarak 3600/50300 payını dava dışı ... ’a ( ... ’ün 21.02.2000 tarihinde ... ve ...’a eşit oranda temlik etmesi, ... ’ın da mevcut payını ...’a 28.03.2008 tarihinde devretmesi ile davacı ...’un 3600/50300 payın maliki olduğu ), 910/50300’er payını davacı ... ile dava dışı ... ’a ( ... ’in 04.08.1999 tarihinde davacı ...’e devrettiği ) temlik ettiği; 23.07.1999 tarihinde 13634/50300 payı uhdesinde tutarak 910/50300 payını davacı ...’a temlik ettiği; 29.07.1999 tarihinde 10904/50300 payı uhdesinde tutarak 1820/50300 payını davacı ... ’a ( ... ’in 17.02.2009 tarihinde 910/5300 payı uhdesinde tutarak 910/50300 payını davacı ...’a devrettiği, ... ’in ölümü üzerine üzerinde kalan payın 04.01.2013 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılar tarafından da 09.01.2013 tarihinde davacı ...’a devir edildiği, eldeki davada 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesinin uygulandığı ), 910/50300 payını davacı ... ’e temlik ettiği; 11.08.1999 tarihinde 11814/50300 payı uhdesinde tutarak 910/50300 payını dava dışı ... l’e temlik ettiği; 29.09.1999 tarihinde 9994/50300 payı uhdesinde tutarak belirli payını temlik ettiği; davacılar ...,... , ..., ... ve ...’in 17.03.1998 tarihli imar uygulaması ile çekişmeli taşınmazda paydaş oldukları, davacılar ..., ..., ..., ..., ... ile ...’nin dava dışı kişilerden pay satın almak suretiyle paydaş oldukları, dava dışı paydaşların da bulunduğu kayden sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu 1042 ada 31 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmamış olup, taşınmaz hakkında 4721 sayılı TMK’nın 688. ve devamı maddelerinin uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.
    Eldeki davada, davacılar ya imar uygulaması ile paydaş olan, ya doğrudan ya da ara malikler üzerinden çaplı taşınmazdan pay satın alan kişilerdir. Belediye Encümeninin 05.08.1999 tarih ve 3397 sayılı kararından anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmaz üzerinde inşa edilen yapının ruhsatsız olduğu, bu nedenle hakkında yıkım kararı alınıp idari para cezası kesildiği tespit edilmiştir. Halihazırda taşınmazda 23 paydaş, ne var ki üzerindeki yapıda 20 bölüm bulunmaktadır. Ancak yukarıda yer verildiği üzere inşa edilen binada kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmadan pay üzerinden temlikler yapılmıştır. Kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmadıkça paya karşılık gelen bir bağımsız bölümün varlığından ve bu bağımsız bölümlerin davacılara satıldığından bahsedilemez. Belirli ve uzun bir dönemde devam eden pay satışlarının geçersiz olduğuna ilişkin davacılar tarafından bir iddiada bulunulmadığı gibi, dosya kapsamına göre yapılan pay satışlarının geçersiz olmasını gerektirecek herhangi bir bilgi ya da belge de bulunmamaktadır. 4721 sayılı TMK’nın 1020. maddesinde ‘’ Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. ‘’ düzenlemesine yer verilmiş olup, davacılar temlik anında kimden ne miktar pay satın aldıklarını ve taşınmazın durumunu bilmektedirler. Netice itibariyle davacılar yaptıkları akitler ile bağlıdırlar.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/03/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    - KARŞI OY -

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmün onanması gerekir. Çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi