20. Hukuk Dairesi 2019/3688 E. , 2019/6895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davalının site yönetiminin aldığı hiç bir karara uymayarak ve temel borcu olan aidat ve site ortak giderlerine katılma v.s. borcunu uzun süreden beri keyfi olarak ve haksız yere ödemediğini bu nedenle davalı aleyhine ..... İcra Müdürlüğünün 2015/14875 sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız yere söz konusu takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesine göre asıl alacağa aylık % 5 faiz işletilmesine, takibin devamına, haksız yere itiraz sebebi ile alacak likit olmakla da ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece 17/03/2016 tarihinde verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/05/2018 tarih ve 2018/2544 Esas - 2018/3964 Karar sayılı ilamıyla “Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan işletme projesi ise işletme projesinin davalıya tebliğ edildiği tarih, kat malikleri kurulu kararına dayalı ise davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. mahkemece, yukarıdaki esaslar dikkate alınarak davalının ortak gider borcunu öğrendiği günün açıkça belirlenerek bu tarihten itibaren gecikme tazminatının başlatılması gerekirken, bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı tarafın bir kısım ödemesini yaptığı gerekçesiyle ödeme bedellerini ve zamanlarını bildiği kabul edilmesi sonuç olarak gecikme tazminatının da buna göre hesaplanması ve hükmünde bu yönde kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca icra inkar tazminatına asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekirken hüküm fıkrasının birinci bendinde “takibin toplam 16.174,93 TL üzerinden devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline" şeklinde ifade kullanılması doğru görülmemiştir. Hüküm açık, net ve infazda tereddüte yol açmayacak şekilde olmalıdır. Mahkemece asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden” bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne;....2015/14875 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.838.00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükme bağlanan asıl alacağın %20"si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve gereği yerine getirilerek, davalıların Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi uyarınca sorumlu olduğu ortak gider bedeli tespit edilmek sureti ile yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine 25/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.