14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3873 Karar No: 2019/1758 Karar Tarihi: 27.02.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3873 Esas 2019/1758 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebiyle davada bulunmuştur. Davalı, taşınmazı dava dışı bir kişiden satın almış ve zilyetliğini sürdürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk olarak kısmen kabul edilen davada, bozma kararı ile davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiştir. Ancak yapılan yargılamada bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bu nedenle verilen karar bozulmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri belirtilmemiştir.
14. Hukuk Dairesi 2018/3873 E. , 2019/1758 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 22.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 112 ada 5 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kayededildiğini, bu yerin uzun yıllardır mera olarak kullanıldığını belirterek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazı dava dışı bir kişiden satın aldığını, aldığından beri de zilyetliğini sürdürdüğünü, taşınmazın mera olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 16.04.2015 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce 11.01.2017 tarihinde ilamda yazılı nedenlerle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de bozma gereklerinin yerine getirilmediği görülmüştür. Dava konusu taşınmazın komşu parsellerini gösterir şekilde birleşik paftanın dosyaya getirtilmesi, komşu parsellere ait tapu kayıtlarının ilk tesis tarihinden itibaren dayanak kayıtları ile birlikte konusunda uzman ziraatçi ve kadastro bilirkişileri aracılığı ile mahallinde davacıya dava konusu yeri göstermesi istenerek uygulanmalı, fenni bilirkişiye işaretlettirilmeli, davacı talebini sınırlandırmadığı takdirde taşınmazın tamamı üzerine keşif icra edilerek yine mahalli bilirkişilerin ve tanıkların beyanları alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözardı edilerek verilen karar doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik ncelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.