2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/16524 Karar No: 2020/11496 Karar Tarihi: 02.11.2020
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/16524 Esas 2020/11496 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık ve nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçlarından dolayı cezalandırıldı. Ancak, Yüksek Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebi sonucunda, sanığın farklı zamanlarda gerçekleştirdiği hırsızlık eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu ve aynı suç olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, sanığın ayrı ayrı mahkumiyeti yerine tek bir hüküm kurulması gerektiği ve cezasının 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi gereğince artırılması gerektiği vurgulandı. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 35/2, 62, 43/1; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5, 309.
2. Ceza Dairesi 2020/16524 E. , 2020/11496 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık ve nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h (2 kez), 35/2 ve 62. (iki kez) maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 1 yıl 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ANKARA 47. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2019 tarihli ve 2018/439 esas, 2019/912 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/04/2020 gün ve 94660652-105-06-2093-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2020 gün ve 2020/46515 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1. maddesinde yer alan "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, Somut olayda, sanığın 21/08/2017 tarihinde Cebeci Kız Meslek Lisesinin bahçesine girerek klima motorunu hırsızladığı, akabinde 26/08/2017 tarihinde sanığın aynı yerde klima motorunu söküp götürmeye çalıştığı sırada okul müdür yardımcısı olan müşteki tarafından yakalanması şeklinde gelişen somut olayda, sanığın değişik zaman dilimlerinde gerçekleştirdiği hırsızlık eylemlerinin aynı mahiyette bulunduğu, suç tarihlerinin çok yakın olduğu, bu eylemlerin tek bir suç işleme kararı icrası kapsamında farklı tarihlerde işlendiğinin anlaşılması karşısında, Mahkemesince 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık ...’in, 21/08/2017 tarihinde Cebeci Kız Meslek Lisesinin bahçesine girerek klima motorunu çaldığı, ardından 26/08/2017 tarihinde aynı yerde klima motorunu söküp götürmeye çalıştığı sırada katılanın olay yerine gelmesi üzerine klima motorunu bırakıp kaçtığı olayda, sanığın eylemlerinin aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında, suç tarihleri arasındaki zaman dilimi de dikkate alındığında bir bütün olarak zincirleme suçu oluşturduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında aynı yerden gerçekleştirdiği hırsızlık eylemleri nedeniyle tek hüküm kurulup sanığın cezasının 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesi gereğince arttırılması yerine yazılı şekilde ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulmak suretiyle karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ANKARA) 47. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 03.10.2019 tarihli ve 2018/439 E., 2019/912 K. sayılı hükmün belirtilen nedenle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.