12. Ceza Dairesi 2019/13139 E. , 2020/474 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2017 tarihli ve 2017/272 esas, 2017/658 sayılı kararını müteakip, aynı eylem nedeni ile açılan mükerrer dava sonucunda adı geçen sanığın, 5237 sayılı Kanun"un 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Tire 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/231 esas, 2017/388 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre, sanık ..."in, 16/04/2017 tarihinde işlemiş olduğu alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan, Tire Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/06/2017 tarihli ve 2017/1693 soruşturma, 2017/356 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2017 tarihli ve 2017/272 esas, 2017/658 sayılı kararı ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilerek, anılan bu kararın 29/12/2017 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, sanığın aynı eylemi sebebiyle Tire Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2017 tarihli ve 2017/1763 soruşturma, 2017/374 esas ve 2017/373 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 16/09/2019 gün ve 94660652-105-35-9500-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/09/2019 gün ve 2019/93066 sayılı ihbarnamesi ile ihbar ve dava evrakı daireye tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde sanığın 1,027 promil alkollü olarak sevk ettiği aracıyla maddi hasarlı çift taraflı trafik kazasına karışması sonucu sanık hakkında iki ayrı soruşturma evrakı tanzim edildiği, bu soruşturmalar sonucu sanık hakkında Tire Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/06/2017 tarihli ve 2017/1693 soruşturma, 2017/355 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2017 tarihli ve 2017/272 esas, 2017/658 sayılı kararı ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilerek, anılan bu kararın 29/12/2017 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, sanığın aynı eylemi sebebiyle yürütülen diğer soruşturma sonucunda Tire Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07/06/2017 tarihli ve 2017/1763 soruşturma, 2017/373 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görüldüğünden,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Tire 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/231 esas, 2017/388 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309/4-d maddesindeki "Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder." şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık ...’in mahkumiyetine yönelik hüküm fıkrasının, "1-Sanık hakkında aynı fiil nedeniyle daha önceden açılmış bir dava ve verilmiş bir hüküm bulunduğu anlaşıldığından, ikinci defa açılan davanın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına," şeklinde DÜZELTİLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.