Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1054
Karar No: 2021/13145
Karar Tarihi: 28.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/1054 Esas 2021/13145 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava davalı Kurumun davacı adına düzenlediği ödeme emirlerinin iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Kurum istinaf başvurusunda bulunmuş ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Dava davalı Kurum vekili tarafından temyize götürülmüş ve anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin tamamının borçlardan sorumlu tutulması gerektiği ve verilen kararın eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak verildiği gerekçeleriyle bozulması talep edilmiştir. Kararda, tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu belirtilerek kanun maddeleri açıklanmıştır. 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesi ile sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı sorumlu tutulmuştur. 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi de benzer bir düzenleme getirmiştir. Mahkeme, davacının prim borçlu olduğu dönemlerde yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi ünvan taşıdığını veya imza yetkisine sahip ü
10. Hukuk Dairesi         2021/1054 E.  ,  2021/13145 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi



    Dava ve birleşen dava; davalı Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle hem asıl dava hem birleşen dava yönünden davanın kabulüne şeklinde verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesince 34.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34.Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I)DAVACI İSTEMİ:
    Dava, davalı Kurum tarafından dava dışı şirketin prim borcu nedeniyle davacı adına düzenlenen 2008/19151 takip nolu ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Birleşen dava dosyasında dava, 2009/13845 takip nolu ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    II)DAVALI KURUM CEVABI:
    Davalı Kurum vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile davacının üst düzey yönetici olması nedeniyle davaya konu prim borçlarından sorumlu olduğu, dava dışı şirket hakkında 28/07/2010 tarihinde iflas kararı verilmiş olması nedeniyle zamanaşımının durduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
    III) MAHKEME KARARLARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
    Mahkemece, “asıl davada; davanın kabulü ile 2008/19151 takip numaralı ödeme emrinin iptali ile davacının bu takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine, birleşen davada; davanın kabulü ile 2009/13845 takip numaralı ödeme emrinin iptali ile davacının bu takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanun"unun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    IV) TEMYİZ:
    Davalı Kurum vekili tarafından sunulan dilekçe ile gerek 506 sayılı Kanunun 80"inci maddesinin 12"nci fıkrası, gerekse 5510 sayılı Kanunun 88.maddesinin 20"nci fıkrası hükmü uyarınca anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişilerde, tüzel kişiliğin borcundan yönetim kurulu üyelerinin tamamının sorumlu tutulması gerekmekte olup Kurum işleminin yerinde olduğu, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmek suretiyle kurulan hümün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    V) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35., mükerrer 35., mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
    506 sayılı Kanunun 80/12. maddesi, “sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür.
    6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde ise; “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.”
    Primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kişiler davaya konu olduğu gibi prim borçlusu tüzel kişi yöneticisi oldukları dönemlerde ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulmalıdırlar.
    Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesi uyarınca; bir anonim şirketin idare ve yönetimi aynı zamanda karar organı olarak, yetkili idare meclisince yerine getirilmektedir. Her iki hükmün birlikte değerlendirilmesi durumunda; anonim şirket yönünden primlerin ödenmesinde, sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için bu kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya imza yetkisine sahip üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekir. Bunun dışında kalan ve şirketin idare veya işilerin işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu düşünülemez. Şirkette görevli bir kimsenin belli konularda imza sahibi olması da bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz.
    Öte yandan, 506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.
    Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde eldeki dosyada; davacının 14/12/2007 tescil tarihli 6962 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ilanı ile “Kurum borçlusu dava dışı ... AŞ. nin Genel Müdürlüğü görevine atandığının”, 08/08/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ilanı ile “25/06/2008 tarihli Yönetim Kurulu Kararında Şirket Genel Müdürü olarak görev yapan Celaettin Durak"ın Şirket Genel Müdürlüğü görevinden istifasına oy birliği ile karar verildiğinin” belirtildiği, ödeme emirlerine konu borcun dava dışı Kurum borçlusu şirketin 2008/4,5,6,7 aylarına ait prim borçlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, ticarî sicil kayıtlarına göre 14/12/2007 - 25/06/2008 tarihleri arasında Kurum borçlusu dava dışı Anonim Şirkette Yönetim Kurulu Üyeliği ve Müdürlüğü yapan davacının 506 sayılı Kanunun 80. maddesi uyarınca, ihtilaf konusu 2008/04. ve 05. ay dönemine ilişkin prim borçlarının tamamından sorumlu olduğu, 2008/06. ve 07. ay dönemine ilişkin prim borçlarından ise sorumlu olmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgu göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin “istinaf başvurusunun esastan reddine” ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi