4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/31960 Karar No: 2016/450 Karar Tarihi: 14.01.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/31960 Esas 2016/450 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2013/31960 E. , 2016/450 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde tehdit suçunun temel şekli düzenlenmişken, sair tehdit suçuna ilişkin 2. cümlesinde "sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise" ibaresine yer verilerek, sair tehdidin "kötülük bildirimi" tarzında yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeden hareketle hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifadenin, sair tehdit olarak kabul edilebilmesi için açık bir kötülük bildirimi ve niyetini içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanabilecek ifadeler, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir. Bu açıklamalar ışığında; sanığın arkadaşlarıyla tartışması üzerine kurum amiri olan katılanın kendisi hakkında disiplin soruşturması başlattığı, sanığın savunmasını içeren dilekçesini katılana sunduğu, ancak dilekçenin beğenilmeyerek iade edildiği, ardından dilekçenin katılanın sekreterine ibraz edilmesi üzerine, katılanın yönlendirmesiyle dilekçenin tekrar alınmayarak işleme konulmadığı, bu duruma sinirlenen sanığın, katılana hitaben “siz benden savunma isteyemezsiniz, sizinle hesaplaşacağım, sizinle görüşeceğim” şeklindeki sözleri sarfettiğinin belirlenmesi karşısında; olayın gelişimi yukarıda yer verilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, bu sözlerin “gerçek bir tehdit” niteliğinde olmayıp, hukuka uygun olmayan davranışa karşı eleştiri, tepki ve yasal yollara başvurma isteminin tezahürü olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi yerine, mahkumiyetine hükmolunması, Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.