12. Hukuk Dairesi 2019/8013 E. , 2019/10331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin, sair fesih iddialarının yanısıra satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da ileri sürerek 07.02.2018 tarihinde yapılan ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Karataş İcra Hukuk Mahkemesinin 10.05.2018 tarih ve 2018/9 E. - 2018/17 K. sayılı kararı ile satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 21.03.2019 tarih ve 2018/2425 E. - 2019/452 K. sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunarak, alacaklının istinaf isteminin HMK 353-1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligatın yapılması gerekir. Tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun Yönetmeliğin 30 ve 31.maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.
Somut olayda; ... Ticaret Sicili Müdürlüğünün 28.011.2017 tarihli cevabi yazısı ile ... 8. İcra Dairesi tarafından gönderilen 01.12.2017 tarihli satış talimatında şirketin ticaret sicil adresinin ""Güzelyalı Mah. 81211 Sk. No:4/11 Çukurova/..."" olduğunun bildirildiği, satış ilanı tebliğ işleminin 18.12.2017 tarihinde, bildirilen bu adrese " muhatabın adresi geçici kapalı olup... mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir, 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı... "" şerhiyle yapıldığı, anılan tebligatın bu haliyle yukarıda yapılan açıklamalar ışığında usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, satış ilanı borçluya 18.12.2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, ayrıca aynı kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılması lüzumu olmadığından, bu maddeye göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda, borçlunun satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair iddiasının yerinde olmadığı anlaşıldığına göre, ilk derece mahkemesince, şikayet dilekçesinde ileri sürülen diğer fesih iddiaları tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 21.03.2019 tarih ve 2018/2425 E. - 2019/452 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve Karataş İcra Hukuk Mahkemesinin 10.05.2018 tarih ve 2018/9 E. - 2018/17 K.sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.