MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın İstanbul Barosuna kayıtlı avukat iken, 1996 yılında bir daha yazılmamak üzere baro levhasından kaydının silindiği ve böylece avukatlık yapma hak ve yetkisinin son bulduğu,
Katılanın bir tanıdığı vasıtasıyla sanıkla temasa geçtiği ve bir gayrimenkul davasının açılıp takip edilmesi için anlaştıkları, katılanın sanığa 2000 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin karşılığı olarak sanığın katılana makbuz başlığı altında belge tanzim ederek verdiği, bu hususu ise açıkça ikrar ettiği, sonradan vazgeçen katılanın parayı geri istemesine rağmen 1500 TL"nin iade edilerek 500 TL"nin sanığın uhtesinde kaldığı, katılanın sanığa herhangi bir vekaletname vermediği ve sanık tarafından açılmış takip edilen bir dava bulunmadığının taraf beyanlarından anlaşıldığı, sanığın kendisini avukat olarak tanıtıp haksız menfaat sağladığı olayda; sanığın eylemi ikrar eden savunmaları, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanı, uzlaştırma sağlanamadığına dair rapor ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkeme kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.