Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4132
Karar No: 2020/208
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/4132 Esas 2020/208 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/4132 E.  ,  2020/208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında bayilik anlaşması bulunduğunu, davalının akde aykırı davrandığını bu nedenle sözleşme ve ekleri gereğince cezai şart ve kâr mahrumiyeti talep etme hakkı doğduğunu belirterek, cezai şart tutarı 25.000 USD olup 15.000 TL teminat mektubunun mahsubu sonucu 16.595,70 TL cezai şart alacaklarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 5.000 TL kâr mahrumiyeti alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirketin bölgede davalıya destek olmaması ve piyasa koşullarında rekabetin artması sebebi ile taraflar arasındaki sözleşmenin çekilmez bir hal aldığını, davalının 06.02.2012 tarihli ihtarla sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacının cezai şart ve kâr mahrumiyeti talep edilemeyeceğini, davacı şirkete hiçbir borcun olmadığını, davalı tarafından davacıya teminat olarak verilen 15.000,00 TL banka teminat mektubunun nakte çevrilmesinin haksız olduğunu, keza cezai şartın ekonomik mahvına sebep olacak mahiyette olduğunu, davacının aynı bölgede bulunan bayisi de olduğundan kâr mahrumiyeti söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacının incelenmesi gerekli olan ticari defter ve dayanak belgelerini ibraz etmediği gibi ibraz etmeme gerekçesi bildirmediği, davacının dosyaya iddiasını kanıtlayacak delil de ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 2014/14411 esas ve 2015/11759 karar sayılı ve 01.10.2015 tarihli bozma ilamı ile; “Davacı, davalının akdi haksız nedenle feshettiğini ve bu durumun sözleşmeyi ihlal anlamına geldiğini iddia ederek kâr mahrumiyeti ve cezai şart talep etmiştir. Yerel mahkeme kararının 5. sayfasının 4. paragrafında akdin davalı yanca feshedilmesinin haklı olup olmadığı yönünde bir tartışma ve inceleme yapılması gerektiği belirtildiği halde dosya içerisinde bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda öncelikle akdin haklı nedenle feshedildiğinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiği, fesih nedeni olarak sözleşmenin devamında çekilmezlik bulunduğunun savunulduğu, taraflar arasındaki sürekli sözleşme ilişkisinde ortaya çıkan ve önceden öngörülmesi, kestirilmesi mümkün olmayan sebeplerle taraflardan birinin edimini yerine getirmesi son derece zorlaşır, ağırlaşır ise bu durumda edimler arasındaki menfaatler dengesinin onarılamayacak şekilde bozulması halinde sözleşme olağanüstü bir fesih yolu olan haklı fesih sebebiyle sonra erdirilebileceği; ancak dosya kapsamında sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesini haklı kılabilecek herhangi bir delile rastlanmadığı, dolayısıyla davalı tarafın sözleşmenin feshinde haklı sayılamayacağı, taraflar arasında sözleşme kapsamında cezai şart olarak 25.000,00 USD tutarını talep etme hakkının mevcut olduğu ve sözleşmede cezai şart ile belirtilen kâr mahrumiyetinin davacı nezdindeki teminat mektubu ve/veya ipoteklerin paraya çevrilerek tahsil edilmesine muvafakat ettiğinden 15.000,00 TL teminat mektubunun paraya çevrilerek cezai şart tutarından indirilmesi sonucunda hesap edilen 30.036,55 TL cezai şart alacağı bulunduğu, ayrıca taraflar arasında sözleşme kapsamında yapılan ve davacının talep edebileceği kâr mahrumiyetinin bir ay ile sınırlı olarak 980,80 USD ve fesih tarihindeki kur itibariyle 1.732,80 TL kâr mahrumiyetinin olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-) Davalı vekilinin cezai şart yönünden yapmış olduğu temyiz itirazlarına gelince, TTK"nın 22. madde uyarınca tacir olan davalının cezai şartın fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim talep etmesi mümkün değil ise de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere cezai şartın tacirin ekonomik mahvına sebep olması halinde belirlenen cezai şarttan indirim yapılabilecektir. Somut olayda davalı cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde cezai şartın ekonomik mahvına sebep olacağını belirtmiş ve indirim talep etmiştir. Bu durumda bilirkişi raporunda tespit edilen cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebep olacağının tespit edilmesi dikkate alınarak mahkemece takdiren cezai şarttan indirim yapılması gerekir iken indirime ilişkin talep ve bu husustaki rapor dikkate alınmadan yazılı şekilde belirlenen cezai şartın tamamı üzerinden karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) nolu bende belirtildiği üzere davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bette belirtildiği üzere hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi