18. Ceza Dairesi 2017/2214 E. , 2019/5207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın katılana hitaben söylediği kabul edilen “bırak beni lan” şeklindeki sözlerinin muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,
2- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde,
Sanığın hükümlü olarak kaldığı ve mümessili olduğu koğuşa başka mahkumların konulmak istenmesi üzerine buna tepki gösterdiği ve katılan infaz koruma memuru Süleyman"a hitaben "bana bak ben başka mahkumlara benzemem, seni öldürürüm " diyerek tehdit ettiği, sanığın bunun üzerine koğuşuna konulmaya çalışıldığı sırada kolunu tutan diğer katılan infaz koruma memuru Baki"ye hitaben ise "bırak beni lan, seni öldürteceğim" şeklindeki sözlerin adı geçen mağdurların görevini yapmasına engel olmak amacıyla söylendiğinin anlaşılması karşısında, bir bütün halinde infaz koruma memurlarına karşı, görevini yaptırmamak için direnme niteliğinde olduğu ve TCK’nın 265/1. ve 43. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, katılanlar aleyhine ayrı ayrı yazılı şekilde tehdit suçundan hüküm kurulması,
3- Kabule göre de,
a) Sanığa yükletilen hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığının ve suçun tehdit niteliğinde kaldığının kabul edilmesi halinde ise hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanun"un 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
b) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden yargılama yapılırken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince "cezanın aleyhe değiştirme yasağının" gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.