11. Ceza Dairesi 2016/5159 E. , 2019/5347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.05.2011 tarihli, 2011/3000 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, gerekçe kısmında sanığın üzerine atılı eylemin sahte fatura düzenleme suçu olduğu belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında suç vasfının sahte fatura kullanma şeklinde ifade edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2-İnşaat malzemeleri satışı yapmak üzere şahıs mükellefiyeti tesis ettiren sanık hakkında 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, ...’ün kendisinin işvereni olduğunu, iş yerinin ona ait olduğunu, işleri yürütmesi için ...’e vekaletname verdiğini savunması, 06.11.2007 tarihli açılış yoklamasında ...’ün hazır bulunduğunun ve yoklama fişini mükellef vekili sıfatıyla imzaladığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; Ba formu ile sanıktan mal veya hizmet aldığını beyan eden, suç konusu faturaları kullanan mükellefler veya şirketler tespit edilerek, haklarında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı, ilgili şirket yetkilileri veya mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; suç konusu fatura asıllarından her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması; ...’ün, 5271 sayılı CMK"nin 48. maddesine göre aleyhine tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılmak suretiyle tanık sıfatıyla dinlenmesi; suç konusu faturalar sanığa ve tanığa gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul etmedikleri takdirde sanık ile tanığın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; suç konusu faturaları kullanan şirket yetkilileri veya mükellefler tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı ve ...’ü tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilip alınmasına sanığın iştirakinin olup olmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.