16. Ceza Dairesi 2018/3185 E. , 2020/1700 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütü üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ., ..."un eylemlerine yönelik ayrı ayrı TCK"nın 314/3, 220/6, 314/2, 220/6, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık ..."in eylemine yönelik TCK"nın 314/3, 220/6, 314/2, 220/6, 221/4, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında TCK’nın 58/9. maddesi uygulanmamış ise de mahkumiyetin doğal sonucu olup kazanılmış hak oluşturmayan anılan maddenin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
20.07.2011 tarihli duruşmadaki, sorgusunda suça konu aynı olaylarla ilgili olarak emniyetteki ifadesini ve suçlamayı kabul etmediğini belirten ve etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadeden döndüğü anlaşılan sanık ... hakkında uygulama yeri bulunmayan TCK"nın 221/4-2 cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken teşdit sebebi olarak daha önce verilen beraat kararına konu otobüse taş atma eylemlerinin de gösterilmesi, diğer teşdit sebeplerinin varlığı karşısında sonuca etkili görülmemiş ve değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar, sanıklar müdafilerinin ve sanık ..."nün temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.