Esas No: 2021/745
Karar No: 2021/1482
Karar Tarihi: 20.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/745 Esas 2021/1482 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/745
Karar No : 2021/1482
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/11/2020 tarih ve E:2017/3317, K:2020/4955 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının "Yurt dışından yurt içine yatay geçişler" konulu 13/03/2017 tarihli yazısı ile duyurulan, yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından yurtiçindeki yükseköğretim kurumlarına yatay geçişe ilişkin Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme sınavlarındaki asgari puanlar, eşdeğerliği kabul edilen sınavlar ve puanlarının belirlendiği 01/03/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/11/2020 tarih ve E:2017/3317, K:2020/4955 sayılı kararıyla;
Davalı idarece, dava açılmadan önce 13/04/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulunda alınan karar ile 01/03/2017 tarihli Yürütme Kurulu kararının, 2017-2018 eğitim-öğretim yılından itibaren kayıt yaptıracak öğrencilere uygulanacağının açıkça ifade edildiği, davacının da üniversiteye 2016 yılının Ekim ayında kayıt yaptırdığının kendi beyanıyla sabit olduğu, bu durumda davacının 2017-2018 eğitim-öğretim döneminden önce yurtdışındaki yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırdığı, dolayısıyla davaya konu edilen işlem ile davacının durumu arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığı,
Öte yandan, davacının, davalı idarenin 28/07/2016 tarihli Genel Kurul kararına güvenerek yurtdışında yer alan bir üniversiteye ülkemizde sınava girmeden kayıt yaptırdığını iddia ettiği, davalı idarece, 28/07/2016 tarihli Genel Kurul kararının, yurtdışından Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarına yatay geçişler hakkında değil, yurt dışı yükseköğretim kurumlarından alınan diplomaların denklik işlemleri (denklik başvurularının bireysel olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği-işleme alınıp alınmayacağı) hakkında olduğunun savunulduğu, anılan kararın içeriği incelendiğinde, yurtdışında eğitime başlama koşullarını düzenleyen idarenin 24/12/2015 tarihli Genel Kurul ve 27/05/2015 tarihli Yürütme Kurulu Kararlarının, başvuru sahiplerinin baraj puana sahip olmamaları durumunda denklik değerlendirmesine alınmalarının baştan engelleneceği, bu durumda ÖSYS yerleştirmesi olmayanlara, aynı eğitimi almalarına rağmen farklı işlem yapılması durumuna benzer bir durum yaşanacağı ve baraj puanı alarak eğitime başlayan ve baraj puanı almadan eğitime başlayan ancak aynı diploma için denklik başvurusunda bulunanlara farklı işlem (başarı sırası veya baraj puanı koşullarını sağlamayanların başvurularının baştan kabul edilmemesi) yapılmasına neden olacağı, bu durumun da Mahkemelerce anayasal eşitlik ilkesine aykırı bulunabileceği belirtilerek, yurtdışında eğitime başlama koşullarını düzenleyen ilgili kararların geri alınması ve denklik başvurularının kazanım ve yeterlilikler dikkate alınarak değerlendirilmesi yönündeki kararın netice itibarıyla denklik başvurularına yönelik alınmış bir karar olduğu anlaşıldığından davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlem tarihinde menfaat ilişkisinin bulunduğu, 13/04/2017 tarihli karar sonrasında ortada iptali istenilen bir kararın kalmadığı, 2017 yılına kadar denkliğe ilişkin alınan kararların yatay geçiş için de aynen uygulandığı, yatay geçişler için ayrıca alınan bağımsız herhangi bir kararın bulunmadığı, davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle vekalet ücretinin tarafına yükletilemeyeceği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 05/11/2020 tarih ve E:2017/3317, K:2020/4955 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.