Esas No: 2018/6585
Karar No: 2021/4165
Karar Tarihi: 20.09.2021
Danıştay 4. Daire 2018/6585 Esas 2021/4165 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6585
Karar No : 2021/4165
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1-... Gıda İnş Malzemeleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına, 2011 yılı hesap ve işlemlerinin kurumlar vergisi yönünden incelenmesi neticesinde tanzim olunan ... tarih ve ... sayılı Vergi İnceleme Raporu'na istinaden tarh edilen 2011 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 2011/1-12 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararda; ilgili dönemde bir kısım gayrimenkul satışının yasal belge düzenlenmeksizin, bir kısım satışın ise düşük tutarda faturalandırılmak suretiyle elde edilen hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığının somut olarak tespit edildiği, bu durumun vergi inceleme raporu ekinde yer alan davacı şirket yetkilisinin, bir kısım gayrimenkulün nakit olarak satıldığı için sözleşmelerinin düzenlenmemiş olabileceği, kayıtlara yansıtılmayan satışlara ilişkin ise sehven belge ve bilgi eksikliğinden kayıtlara yansıtılmadığına yönelik ifadesi ve yine rapor ekinde yer alan gayrimenkul bedellerinin satış vaadi sözleşmesinde yer alan tutarlar üzerinden ödendiği yönündeki alıcı ifadeleriyle sabit olduğu, davacı şirket tarafından aksini ispat eder herhangi bir belgeye dosyada yer verilmediği, gerçek satış bedellerinin, değeri tespit edilmiş gayrimenkullerin toplam hisse oranları ile satış bedelleri oranlanmak suretiyle bulunan ortalama birim fiyatı esas alınmak suretiyle objektif kriterlere göre belirlendiği anlaşıldığından, davacı şirket adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık görülmediği, anılan vergi inceleme raporunda davacı şirket hakkında belgesiz olarak yapılan satış işlemi nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca 80.000,00 TL tutarında ceza kesilmesinin önerilmesine rağmen, ihbarnamede dayanağı yanlış gösterilmek suretiyle mükerrer 355/1-1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, bu haliyle davacının eylemiyle dayanak kanun maddesinin birbiri ile örtüşmediği anlaşıldığından, kesilen özel usulsüzlük cezasının 80.000,00 TL'lik kısmında ve 213 sayılı Kanun'un 355/1-1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu taşınmazların tesliminin gerçekleşmediği, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmediği, müşterilerden alınan paraların avans niteliğinde olduğu, raporda yer alan 18 adet taşınmadan bir tanesinin arsa olduğu, bu hususun gözetilmediği belirtilerek, kararın aleyhe olan hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4.492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
323 no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Tevsik Zorunluluğu Olmayan Ödeme ve Tahsilatlar" başlıklı 4. bölümünde, sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde ve tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların banka ve özel finans kurumları aracılığıyla yapılmasının zorunlu olmadığı belirtilmiş, 332 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de 01/05/2004 tarihinden itibaren tevsiki zorunlu işlem tutarının limiti 8.000.00 TL olarak belirlenmiştir.
Dava konusu olayda, 8.000,00-TL üzeri bir kısım ödeme ve tahsilatların banka, benzeri finans kurumları veya posta idareleri aracılığıyla yapılmadığından bahisle, davacı şirket adına 213 sayılı Kanun'un 355/1-1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, her ne kadar Mahkemece dayanağı vergi inceleme raporunda yer alan ödeme ve tahsilatlara ilişkin listeye bakıldığında, büyük bir kısmının taşınmaz satışına ilişkin alıcılardan alınan avans, araç alım satımı ile şirket ortağı ile yapılan tahsilat ve ödeme işlemlerine ilişkin olduğunun görüldüğü, 323 no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde noterlerde ve tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların banka ve özel finans kurumları aracılığıyla yapılmasının zorunlu kılınmadığı gerekçesiyle kabul kararı verildiğinin görüldüğü, ancak mükellef kurumun 8.000 TL üzerindeki ödemelerinin neredeyse tamamını oluşturan alınan sipariş avansı gibi işlemlerin banka üzerinden yapılması gerektiğinden kararın 213 sayılı Kanun'un 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına bu kısım yönünden katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
Olayda, 8.000,00 TL üzeri bir kısım ödeme ve tahsilatların banka, benzeri finans kurumları veya posta idareleri aracılığıyla yapılmadığından bahisle, davacı şirket adına 213 sayılı Kanun'un 355/1-1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de, 355/1-1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, her ne kadar Mahkemece dayanağı vergi inceleme raporunda yer alan ödeme ve tahsilatlara ilişkin listeye bakıldığında, büyük bir kısmının taşınmaz satışına ilişkin alıcılardan alınan avans, araç alım satımı ile şirket ortağı ile yapılan tahsilat ve ödeme işlemlerine ilişkin olduğunun görüldüğü, ancak buna ilişkin inceleme elemanının tapuda inceleme yapması gerektiği, ortaklara para hareketinin idarece incelenmesi gerektiği ve ispat külfetinin idarede olduğu gerekçesiyle kararın özel usulsüzlük cezası yönünden bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına bu kısım yönünden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.