11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5475 Karar No: 2019/5339 Karar Tarihi: 18.06.2019
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5475 Esas 2019/5339 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan bahsedilmektedir. Sanık sahte fatura düzenlemek suçundan dolayı mahkum edilmiştir. Ancak sanığın aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemesi zincirleme suç oluşturduğundan 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi hükümleri gerektiğince ayrı ayrı suç teşkil etmektedir. Ancak, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiği belirtilmemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilebilecektir. Yargılama süreci hukuka uygun şekilde gerçekleştirilmiş, deliller ve görüşler göz önünde bulundurularak sanığın suçu işlediği kesinleştirilmiştir. İlgili kanun maddesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. ve 53. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2016/5475 E. , 2019/5339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Mahkumiyet
Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin, zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 18.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.