15. Hukuk Dairesi 2016/6226 E. , 2017/1003 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Birleşen 2012/46 E. sayılı davada
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili gelmedi. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat Vural Ergün geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-birl.dosya davacısı avukatı dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalar eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen 2012/46 Esas sayılı davaların kısmen kabulüne, birleşen 2009/202 Esas sayılı davanın reddine dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
14.07.2004 gün ve 5219 sayılı Yasa"nın 2 A maddesinin c fıkrası ile HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.085,00 TL"ye çıkarılmıştır.
... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kararı 12/11/2015 tarihlidir. Davada 28.777,90 TL"nin tahsili talep edilmiş, 773,80 TL"ye hükmedilmiş olduğundan karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve ¾ Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca’da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı ve birleşen 2009/202 Esas sayılı dosya davacısı iş sahibi vekilinin birleşen 2012/46 Esas ( Eski No 2009/87 Esas) sayılı dosyadaki temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
./..
s.2
15.H.D.
2016/6226
2017/1003
Asıl dosyada açılan davada davacı yüklenici davasında 15.11.2007 tarihli sözleşme ile davalıya ait konut inşaatları ile çevre duvarlarının yapımını üstlendiklerini, yapılan imalât oranına göre bakiye 56.360,00 TL alacaklarının ödenmediğini bu nedenle davalıya gönderdikleri ihtarname ile alacaklarının ödenmemesi halinde sözleşmeyi feshedeceklerini bildirdiklerini ancak ihtara uyulmadığını açıklayarak 56.360,00 TL imalât bedelinden doğan alacak ile sözleşme 18. maddede kararlaştırılan 50.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak imalât bedeli alacağı yönünden davanın 51.400,00 TL üzerinden kabulüne, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 2010/2722 Esas 2011/5470 Kara sayılı ilamı ile davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından açılan ve bozmadan sonra eldeki dava ile birleşen 2012/46 Esas sayılı dosyada (bozma öncesi 2009/87 E) açılan davada ise daha önce hüküm altına alınan 51.400,00 TL’nin birikmiş faizi 3.777,90 TL ile yine sözleşme 18. maddede kararlaştırılan 25.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı savunmasında, davacının kaba inşaatı bitirmediğini,bu nedenle alacağı bulunmadığını, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın fahiş olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, birleşen 2009/202 Esas sayılı dosyada açtığı davasında ise yüklenici olan davalı ... Ltd. Şti.’nin sözleşmeyi tek yanlı olarak feshettiğini, sözleşme gereği davalıya 80.000,00 TL peşin ödeme yapıldığını, ayrıca kendisine kaba inşaatın bitiminde ödenmesi gereken ikinci ödemeye mahsuben demir ve çimento ile nakit ve çek olarak 55.000,00 TL ödeme yapıldığını, buna rağmen kaba inşaatın bitirilmediğini, yapılan kısımlarında proje aykırı ayıplı olduğunu belirterek sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiğinin tespitine, artan inşaat maliyetleri nedeniyle uğranılan zararlar karşılığı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 9.000,00 TL ile sözleşmede kararlaştırılan 25.000,00 TL cezai şart ile yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak her iki tarafın sözleşmenin feshinde kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların cezai şart istemlerinin reddine, yapılan imalât oranına göre asıl davada yüklenici Ltd. Şti.’nin imalât bedelinden alacağının 7.568,00 TL olduğundan davanın bu miktar üzerinden kabulüne, fazla taleplerin reddine, yüklenicinin açtığı birleşen 2012/46 Esas sayılı davada ise 7.568,00 TL’nin faizi olan 773,80 TL üzerinden davanın kabulüne fazla taleplerin reddine, iş sahibinin birleşen 2009/202 Esas sayılı dosyada açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından Yüklenici Damla Ltd. Şti.’nin tarafından davanın açılmasından önce ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/14 D.İş sayılı dosyada 08.07.2008 tarihinde yaptırılan tespitte kaba inşaatın bittiğinin belirlendiği, asıl davada bozma öncesi alınan 06.10.2008 ve 25.12.2008 tarihli bilirkişi raporlarında bitim oranı belirlenmeksizin yapılan kaba inşaat imal3atındaki eksik kusurların belirlendiği, bozmadan sonra alınan 12.09.2013 tarihli raporda kaba inşaatın tüm inşaata oranın %40’ı olduğu mahallinde bu % 40’ın % 60’nın yapıldığının açıklandığı, 30.07.2015 tarihli son raporda ise kaba inşaatın % 95’ inin yapıldığının açıklandığı anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi raporlar arasında açık bir çelişki bulunmaktadır. Bu çelişkiler giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru olmadığından
./..
s.3
15.H.D.
2016/6226
2017/1003
mahkemece yapılması gereken iş HMK"nın 266 ve devamı maddeleri gereğince yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak tespit dosyası ile daha önce alınan bilirkişi raporlarındaki saptamalarda dikkate alınarak davacı yüklenicinin sözleşme hükümlerine göre yaptığı imalatın oranının belirlenmesi, bu imalâtın sözleşmede kararlaştırılan bedele oranlanarak hakettiği iş bedelinin hesaplattırılması, belirlenecek bu bedelden kanıtlanan 139.600,00 TL’nin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçeye göre eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ve birleşen 2009/202 Esas sayılı dosya davacısı iş sahibinin birleşen 2012/46 Esas ( Eski No 2009/87) esas sayılı dosyada temyiz talebinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekâlet ücretinin asıl ve birleşen 2012/46 Esas sayılı dava dosyasının davacısı, 2009/202 Esas sayılı dosya davalısı olan iş sahibi Damla Yapı Ltd. Şti."den alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen asıl ve birleşen 2012/46 Esas sayılı dava dosyasının davalısı, 2009/202 Esas sayılı dosya davacısı olan ..."a verilmesine, asıl ve birleşen 2012/46 Esas sayılı dava dosyasının davacısı, 2009/202 Esas sayılı dosya davalısı olan Damla Yapı Ltd. Şti. Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 115,00 TL bakiye Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısından alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.