Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8361 Esas 2020/1696 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8361
Karar No: 2020/1696
Karar Tarihi: 04.03.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8361 Esas 2020/1696 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenerek TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz eden müdafilin duruşmalı inceleme talebi yasal şartları taşımadığından reddedilmiştir. Yargıtay Ceza Dairesi, soruşturma aşamasında verilen bir tutukluluk kararı için yüksek görevli mahkeme olan Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde yapılan incelemeye üye hakim olarak katılan hakimin mahkemenin kanuna uygun şekilde teşekkül ettirilmemesine neden olacak şekilde davranmasından dolayı kararı bozmuştur. Kararın gereği olarak dosya İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilerek yeniden inceleme yapması istenmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 5235 sayılı Kanunun 33. maddesi, CMK'nın 299, 302/2, 23/1 ve 23/2 maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 11 ve CMK'nın 289/1-a maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2019/8361 E. , 2020/1696 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.04.2018 tarih ve
2017/348 - 2018/120 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak TCK’nın
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3,
58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
5235 sayılı Kanunun 33. maddesi gereğince adli yargı İlk Derece Mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamakla görevli olan bölge adliye mahkemelerinin, adli yargı ilk derece mahkemelerine ve sulh ceza hakimliklerine nazaran yüksek görevli mahkeme olduğunda tereddüt bulunmamasına, 5320 sayılı Kanunun 11. maddesinin CMK"nın 23/2 maddesinin uygulanma alanı ile ilgili olmasına, bir karar veya hükme katılan hakimin, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamayacağına ilişkin aynı Kanunun 23/1 maddesi sarahatine ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.02.2014 tarih 1-538, 29 sayılı kararlarına nazaran; soruşturma aşamasında İzmir 6. Sulh Ceza hakimi sıfatıyla 09.08.2017 tarih 4029 D. İş sayılı, şüphelinin (sanığın) tutukluluk halinin devamına ilişkin kararları veren 39888 sicil numaralı Hakim Kenan Türkmen"in bu kez mahkemenin kanuna uygun şekilde teşekkül ettirilmemesi sonucunu doğuracak biçimde (CMK. m. 289/1-a) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde yapılan istinaf incelemesine üye hakim sıfatıyla katılmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 23/1 maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebi, mevcut delil durumu ve müsnet suçun niteliğine göre sanığın tutukluluk halinin devamına, her ne kadar 5271 sayılı CMK"nın 304/2-a maddesi gereğince dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerekmekte ise de, hukuka aykırılığın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi heyetinin kanuna uygun şekilde teşekkül ettirilmemesinden kaynaklanması ve bu hukuka aykırılığın ancak anılan Dairenin usulüne uygun olarak oluşturulan heyeti tarafından yeniden verilecek bir kararla mümkün bulunmasına nazaran, bozma kararının içeriği gözetilerek anılan Kanunun 304/2-b maddesi gereğince dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.