Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9484
Karar No: 2019/3351
Karar Tarihi: 06.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9484 Esas 2019/3351 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmıştır. 111 ada 23 parsel sayılı taşınmaz, kadastro sırasında davalı/karşı davacı ... adına tescil edilmiştir. Ancak dava konusu taşınmaz içinde bulunan yapının davacıya ait olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davacının el atmasının önlenmesi talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmiştir. Bu karar TMK'nın 683. maddesi ve Anayasa ve yasalarla kabul edilmiş olan mülkiyet hakkının kötüye kullanılmaması ilkesine aykırıdır. Bu nedenle, kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
Ayrıca, TMK'nın 683. maddesi malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğunu ve malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceğini öngörmekte, mülkiyet hakkı ise mülkiyet hakkına karşı müdahale durumunda hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceğini belirtmektedir.
16. Hukuk Dairesi         2016/9484 E.  ,  2019/3351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 111 ada 23 parsel sayılı ve 61,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açmış ve davalı/karşı davacı taşınmazın kendisine babasından kaldığını ve arsa vasfında olduğunu, davacının taşınmazına sonradan yıkmak şartıyla odunluk yaptığını beyan ederek davanın reddi ile davacının kömürlük yaparak yaptığı müdahalenin men"ini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davacı ... tarafından açılan 111 ada 23 parsel sayılı taşınmaza karşı açılan asıl dava yönünden; davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları bakımından dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    2- Davalı/karşı davacı ..."in açmış olduğu davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmaz ile bitişiğinde bulunan taşınmazların taraflara babalarından intikal ettiği, davacının babasından kalan taşınmaza evini inşa ettiği, davacının evini yaptıktan yıllar sonra dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan odunluk vasfındaki yapıyı inşa ettiği, beyanlar kapsamında davacının inşa ettiği odunluğun davalı/karşı davacıya murisinden intikal eden taşınmazın sınırları dahilinde bulunduğu ve odunluğun kadastro tespitinden 1-2 yıl önce yapıldığı anlaşıldığı ancak karşı davacının el atmanın önlenmesi davası yönünden ise yapının inşası sırasında davalı/karşı davacının bilgisi bulunduğu ve zımmen rıza gösterdiği, sonrasında ise yapının kaldırılması için davacıya herhangi bir bildirimde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Şöyle ki;
    Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesine ilişkindir. Mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur.
    Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz, arsa vasfındaki taşınmazın davalı/karşı davacı ... adına kayıtlı olduğu, mahkemece yapılan keşif sonrası kadastro bilirkişisince tanzim edilen 08.10.2015 tarihli rapor ve eki olan krokiye göre de, davacıya ait yapının davalı/karşı davacıya ait taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşıldığına göre, mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle davacının el atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi