4. Ceza Dairesi Esas No: 2015/27199 Karar No: 2020/756 Karar Tarihi: 14.01.2020
Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/27199 Esas 2020/756 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanık hakkında kasten yaralama suçundan beraat kararı verilmiş, ancak silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkeme kararı temyiz edilmiş ve temyiz davası sonucunda, hükümlerin reddi nedeni bulunmaması sebebiyle esasa geçilmiştir. Ancak, sanık hakkında verilen kararlar incelendiğinde, meşru savunma ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden karar verildiği, adli emanetin müsaderesi taleplerine dair karar verilmediği, tek vekalet ücreti şeklinde karar verilirken sanığın payı oranında alınması gerektiğinin gözetilmediği ve Anayasa Mahkemesi'nin bazı maddelerini iptal ettiği TCK'nın 53. maddesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği fark edilmiştir. Bu nedenlerle, karar 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve yargılamanın sürdürülmesi gerektiği karara bağlanmıştır. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır ancak belirtilen TCK'nın 53. maddesinde yapılan iptale işaret edilmiştir.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; A-Sanık ..."ın üzerine atılı kastan yaralama suçundan kurulan beraat hükmünün temyizinde; Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, B-Sanık ..."ın üzerine atılı silahla tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Olay yerine elindeki silahla daha sonradan gelen sanık ..."ın, aralarında husumet bulunan katılan sanık ... ile diğer sanıkların eşi olan katılan sanık ..."ı dövdüklerini görmesi üzerine, elindeki silahı katılanlar ... ile ..."a doğrultuğu ve karşılıklı eylemlerde bulunulduğunun iddia edilmesi karşısında; olayın çıkış sebebi, gelişimi ve eylemler arasındaki öncelik sonralık durumu üzerinde durularak, sanık hakkında TCK"nın 25. maddesindeki meşru savunma ve 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Adli emanetin 2012/66 sırasında kayıtlı tabanca, şarjör ve fişeklerin TCK"nın 54/1. maddesi gereğince müsaderesi talep edilmesine rağmen müsadere talebi hakkında bir karar verilmemesi, 3-Kendilerini aynı vekille ve tek vekaletname ile temsil ettiren katılanlar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve sanığın payı oranında alınması gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.