15. Hukuk Dairesi 2020/2053 E. , 2021/2973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı, davacılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, kira tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedeli ile fazla ve sözleşmedeki paylaşım oranını aşan imalatlar nedeni ile oluşan değer artışından doğan alacak istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 12.02.2020 gün, 2019/1945 esas-2020/274 karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin ise HMK’nın 345. maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiş, verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı yüklenici vekiline, gerekçeli kararın 24.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 31.10.2019 tarihinde süre tutum dilekçesi verilerek, istinaf kanun yolu süresi dolduktan sonra istinaf kanun yoluna başvurulduğu gerekçesiyle HMK’nın 345. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca, kural olarak istinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, yine kural olarak ilk derece mahkemesi ilâmının taraflara tebliğiyle işlemeye başlar. Hiç kuşku yok ki bu tebliğin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ve bu Kanun"a uygun olarak yapılması gerekli ve zorunludur.
Yine HMK’nın “Elektronik İşlemler” başlıklı 445. maddesinin 1. fıkrasında, UYAP, “Adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir” şeklinde tanımlandıktan sonra “Dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır” denilmiştir. Anılan maddenin gerekçesinde, UYAP kapsamındaki tüm birimlerde her türlü yargısal, idari ve denetim faaliyetlerinin bu sistemle elektronik ortamda yürütüleceği belirtilmiştir. Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik"in 5/1. maddesine göre "İş süreçlerindeki her türlü veri, bilgi ve belge akışı ile dokümantasyon işlemleri, bu işlemlere ilişkin her türlü kayıt, dosyalama, saklama ve arşivleme işlemleri ile uyum ve işbirliği sağlanmış dış birimlerle yapılacak her türlü işlemler UYAP ortamında gerçekleştirilir." düzenlemesi yer almaktadır (11.Hukuk Dairesinin 07.02.2019 gün, 2018/5815 Esas- 2019/771 Karar sayılı ilamı).
Bu düzenlemeler ışığında somut olayımıza gelince; ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 20.06.2019 tarih, 2014/378 esas-2019/245 karar sayılı karar elektronik ortamda tutulan UYAP kayıtlarına göre mahkeme tarafından 15.10.2019 tarihinde davalı şirket vekiline tebliğe çıkartılmış ve tebliğ mazbatasındaki barkod numarası üzerinden yapılan sorgulamaya göre 24.10.2019 tarihinde davalı vekilinin “iş yerinde daimi çalışanına” teslim edilmiştir. Buna ilişkin internet çıktıları davalı vekili tarafından temyiz dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilmiştir. Yine tebliğ mazbatasının üzerindeki kayıtta mahkeme kararının davalı vekiline 15.10.2019’da tebliğe çıkarıldığı yazılıdır.
Bu durumda elektronik ortamda tutulan kayıtlara göre, 15.10.2019’da davalı şirket vekiline tebliğe çıkarılan ve 17.10.2019’da UYAP sistemine giriş ve onay kaydı yapılan tebliğ evrakının, davalı vekiline 24.09.2019’da tebliğ edilmesi mümkün olmadığından, tebliğ evrakı üzerinde yazılı tarih kaşesinin hatalı olarak basıldığı ve ilk derece mahkemesi kararının davalı vekiline tebliğ tarihinin UYAP ve PTT kayıtlarına uygun olarak 24.10.2019 olduğunun kabulü gerekir.
O halde, davalı vekilinin istinaf başvurusu süresinde olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin esasının incelenmesi gerekir iken istinaf başvurusunun süre yönünden reddi doğru olmamış, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın ...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.