Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3066
Karar No: 2018/7520
Karar Tarihi: 02.07.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/3066 Esas 2018/7520 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/3066 E.  ,  2018/7520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca, davalı-...Tem.Gıda Nak. Taah.Tic.Ltd.Şti., ... İnş. Tem. Gıda. Nak.Taah. Tic. Ltd. Şti. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı idare, davalı şirketler ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı şirketler nezdinde çalışan dava dışı işçi tarafından ... 17. İş Mahkemesinin 2009/957 e. sayılı dosyası üzerinden işçilik alacağının tahsili için açılan dava sonucu verilen karara istinaden ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10190 E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle 18.307,58 TL ödeme yapıldığını, ödenen bedelin davalı şirketlerin sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dışı işçiye ödenen toplamda 18.307,58 TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sorumlu oldukları dönemle sınırlı olmak üzere rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 13.527,19 TL (1.748,10 TL"nın Bayfa v.s.Ltd.Şti."nden, 936,66 TL"nın ... v.s. Ltd.Şti."nden, 160,01 TL"nın... v.s.Ltd.Şti.’nden, 919,30 TL"nın ...v.s.Ltd.Şti."nden, 1.231,94 TL"nın Şarki v.s. Ltd.Şti."nden, 8.531,18 TL"nın ... v.s.Ltd.Şti."nden) 31.1.2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... Tem. Gıda Nak. Taah .Tic. Ltd. Şti. ile ... İnş. Tem. Güv. Gıda Nak.Taah. Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, asıl işveren davacı idarenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarından tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
    4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
    Dava konusu olayda da, davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
    Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
    İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; dosya içerisinde bulunan davacı ile davalılar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmelerinde ve eki olan şartname hükümleri incelendiğinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak dava konusu alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Bu şekilde, sözleşmelerde bu yönde hüküm bulunmayan hallerde her bir yüklenicinin sorumlu olduğu döneme ilişkin kıdem tazminatı ve yıllık ücretinin yarısından asıl işveren konumundaki davacının, diğer yarısından davalı yüklenicilerin sorumlu olduğu, davalı ... İnş. Tem. Güv. Gıda Nak.Taah. Tic. Ltd. Şti.’nin son alt işveren olarak işçinin iş akdini haklı bir neden olmadan sona erdirerek ihbar tazminatı alacağının doğmasına sebebiyet verdiği için ihbar tazminatı alacağının tamamından sorumlu olduğu ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere ödenen tüm bedel yönünden davalılara rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalılardan bu alacağını da talep edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucu hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacı ve kararı temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı ve kararı temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 231,01 TL harcın davalılar-...Tem.Gıda Nak. Taah.Tic.Ltd.Şti., ... İnş. Tem. Gıda. Nak.Taah. Tic. Ltd. Şti."ne iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi