3. Hukuk Dairesi 2020/3342 E. , 2020/4777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iptal edilen doğalgaz abonelik sözleşmesinin devamına karar verilmesi istemine yönelik davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurum ile yapmış olduğu 09.11.2010 tarihli abonelik sözleşmesi gereğince konut olarak kullandığı, ancak tapu kaydında niteliği itibari ile garaj olarak belirtilen taşınmazına doğalgaz bağlandığını; bir süre sonra davalı kurumun "garaj tapulu" yerlere doğalgaz aboneliği verilemeyeceğinden bahisle, 24.05.2013 tarihinde abonelik sözleşmesini iptal ederek, doğalgaz bağlantısını kestiklerini; bu taşınmaz tapu kaydında garaj olarak geçiyor ise de, kendisinin burayı konut olarak kullandığını ve davalı kurumun bu uygulaması nedeniyle mağdur olduğunu belirterek; bu konudaki muarazanın giderilmesini ve yeniden doğalgaz aboneliğinin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece; davacıya ait yerin garaj niteliğinde olduğu, ancak fiilen "konut" olarak kullanıldığı, bu yapının 3194 sayılı İmar Yasasına uygun olmadığı gerekçesiyle davalı kurum tarafından hizmetin durdurulduğu, İmar Yasasına aykırılık hususunun ülkemizin önemli sorunlarından biri olduğu, yasa koyucu bununla mücadele için değişik yasalarda "hizmet götürmemek" suretiyle bir yol ve yöntem geliştirdiği; ancak, hizmetten mahrum bırakılmakla sorun çözülemediği ve kişilerin imar yasasına aykırı inşa edilmiş konutlarda oturmaya ve hayatlarına devam ettikleri, kentte gelecek hayatını burada devam ettirme durumumdaki kişilerin bu ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği; olayda davacıya ait mesken olarak kullanılan yere ve bulunduğu binaya daha önce gaz verildiği, herhangi bir fenni eksiklik ve kusur tesbit edilmediği, bu meskende ısınma ve pişirme amaçlı doğalgaz kullanımına yönelik tesisatların TSE standartlarına uygun malzelemelerden imal edilip, kullanımında bir sakınca olmadığının inşaat ve makine mühendisi konusunda uzman bilirkişi raporuyla tesbit edildiği; konuta elektrik ve su gibi hizmetlerin verildiği, aynı binadaki diğer
konutlarda doğalgaz hizmeti verildiği hususları da nazara alındığında; davacının davasının kabulüne, davalı şirketçe davacı konutuna gaz verilmek suretiyle taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş; Dairemiz, 24/05/2016 T. ve 2015/5225 E. 2016/8019 K. sayılı ilamı ile; "taraflar arasındaki uyuşmazlığın tapu kaydında niteliği itibari ile "garaj" olarak tescil edilen, ancak konut olarak kullanılan taşınmaza doğalgaz aboneliği tesis edilip edilemeyeceği noktasında toplandığını, taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde niteliğinin “garaj” olarak göründüğü, fiili kullanımda ise mesken olarak kullanıldığı, söz konusu yerin imar yasasına aykırı olarak inşa edilmiş olmasına rağmen bulunduğu bina inşaat projesine ve ruhsatına uygun hale getirilip getirilemeyeceği ve 3194 sayılı İmar Kanunu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre, niteliğinin mesken olarak tapuya tescilinin sağlanıp sağlanamayacağı konusunda bir araştırma yapılmadan karar verildiği, hal böyle olunca, mahkemece; dava konusu alanın bulunduğu binaya ait tasdikli inşaat (yapı) projesinin ilgili belediyeden getirtilip, davaya konu davacıya ait garaj tapulu alanın, bulunduğu binanın inşaat projesine ve yapı ruhsatına uygun hale gelip gelemeyeceği, bina inşaat projesinin tadilinin mümkün olup olmadığı ve buna göre dava konusu alanın 3194 sayılı İmar Kanunun ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ilgili maddeleri gereğince, niteliğinin mesken olarak yasal hale getirilip tapuya tescilinin sağlanıp sağlanamayacağı hususlarının belediyeden sorulması ve ihtiyaç duyulması halinde konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti ile keşif de yapılarak, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması suretiyle kapsamlı bir araştırma yapılması; gerekirse davacı tarafa, sahip olduğu alan hakkında, yukarıda belirtilen kanunların ilgili maddeleri gereğince yasal hale getirmesi, bulunduğu binanın inşaat projesinin tadili ve mesken olarak tapuya tescilinin sağlanması hususunda yetki ve süre verilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile" hüküm bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; doğalgaz arzı sağlanması talep edilen ve tapu kaydı ile yapı ruhsatında garaj tapulu olmakla birlikte fiilen konut olarak kullanılan taşınmazın, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun ilgili maddeleri gereğince, niteliğinin mesken olarak yasal hale getirilip tapuya tescilinin sağlanamayacağı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; tapu kaydında niteliği "garaj" olarak görünen yere doğalgaz arzı sağlaması 3194 sayılı İmar Yasası"na, geçici 16. maddenin eklenmesine dair, 7143 sayılı yasanın 16. maddesinde “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir.
Yapının bulunduğu arsanın 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş oranında alınacak kayıt bedeli başvuru sahibi tarafından genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır. 6306 sayılı Kanun kapsamında kullanılmak üzere kaydedilen gelirler karşılığı Bakanlık bütçesine ödenek
eklemeye Maliye Bakanı yetkilidir. Bu ödenek, dönüşüm projeleri özel hesabına aktarılarak kullanılır. Kayıt bedeline ilişkin oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar azaltmaya, yapının niteliğine ve bölgelere göre kademelendirmeye, ayrıca başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.” denilmektedir.
01.07.2019 tarih ve 30818 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 1267 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile, ödeme süresi 31.12.2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 09.02.2018 tarihinden sonra 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe girip geçmişe etkili sonuçlar doğuran ve usuli kazanılmış hakkın istisnasını oluşturan 3194 sayılı İmar Yasası’na, geçici 16. maddenin eklenmesine dair, 7143 sayılı yasanın 16. maddesinde düzenlenen İmar Barışı Yasası uyarınca eldeki davada inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Davacı, temyiz aşamasında dava konusu konuta ait 18.07.2018 tarihli yapı kayıt belgesini dosyaya sunmuştur .
Bu kapsamda, davacının sunduğu yapı kayıt belgesi değerlendirilerek sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.