11. Hukuk Dairesi 2018/2318 E. , 2019/6973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 16/03/2016 gün ve 2015/712-2016/162 sayılı kararı onayan Daire"nin 14/02/2018 gün ve 2016/7039-2018/1085 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu ve şirketin 01/04/2015 tarihli, 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkili tarafından gündem maddelerine ilişkin olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığını ancak bilgi alma hakkının gereği gibi karşılanmayıp, inceleme taleplerinin ise, tamamen reddedildiğini, sorulan sorulara gereği gibi ya da hiç yanıt verilmediğini veya çelişkili beyanlarda bulunulduğunu, bu konuda muhalefet şerhinin tutanağa yazıldığını ileri sürerek, TTK’nın 437/4. maddesi uyarınca davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair ve 04/05/2016 tarihli temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın davalı vekilince temyizi üzerine ek karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 07/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6102 sayılı TTK 437/5 maddesinde "Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği, başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği, mahkeme kararının, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği, mahkeme kararının kesin olduğu" hükmü getirilmiş, madde gerekçesinde de "Beşinci fıkranın, mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri içerdiği" öngörülmüştür.
Madde metninde, mahkemenin davayı kabul kararından söz edilmekte olup, bu kararın ne olabileceğine ilişkin cümleden sonra kararın kesin olduğu yönünde sevk edilen hüküm, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararına yöneliktir.
Madde metni ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesin kabul edilmesi mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası"nın 36. maddesinde ifade edilen adil yargılama hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlali anlamına da gelebilecektir.
Sonuç olarak, 6102 sayılı TTK 437/5 maddesinde düzenlenen, kararın kesinliği hali davanın kabulüne ilişkin kararlara yönelik olduğundan, eldeki davada davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle temyiz yolu açık bulunduğundan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire onama ilamının kaldırılarak uyuşmazlığın esas yönünden incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine yönelik sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.