Esas No: 2021/369
Karar No: 2021/1491
Karar Tarihi: 20.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/369 Esas 2021/1491 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/369
Karar No : 2021/1491
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Parti
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1-…
VEKİLİ : … Genel Müdürü
2- …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2020/6055, K:2020/5421 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Bakanlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün … sayılı yazısına istinaden Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun tek hazine kurumlar hesabı uygulamasına dahil edilmesine yönelik işlem ile bu işlemin dayanağını teşkil eden 08/08/2018 tarih ve 17 sayılı Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak Kamu İdareleri ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2020/6055, K:2020/5421 sayılı kararıyla;
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerektiği,
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü gerektiği,
Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmenin, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğuracağı,
Her olay ve davada, idari işlemin dava açan kişinin menfaatini ihlal edip etmediğinin takdirinin de yargı mercilerine ait bulunduğu,
İşsizlik Sigortası Fonu hariç olmak üzere kamu idarelerinin mali kaynaklarının bütçenin gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmeksizin karşılığı Hazineden alacak kaydedilmek üzere toplanması ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yönetilen tek hazine kurumlar hesabı kapsamına alınacak kamu idareleri ile hesapların belirlenmesi amacıyla tesis edilen … tarih ve … sayılı Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak Kamu İdareleri ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı ve bu karar uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün ... sayılı yazısına istinaden Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun tek hazine kurumlar hesabı uygulamasına dahil edilmesine yönelik dava konusu işlemler ile davacı Siyasi Parti arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kanunlara uygun şekilde kurulmuş bir siyasi parti olduğu, dava konusu işlemlerle menfaatinin ihlal edildiği, düzenleyici işlemlerin iptali talepli davalarda menfaat ilişkisinin geniş yorumlanması gerektiğinin Danıştay'ın yerleşik içtihatlarından olduğu, dava konusu işlemlerin, Atatürk'ün kendi iradesiyle hazırladığı vasiyetnamesine, mülkiyet hakkına, Anayasa'nın başlangıç hükümlerine ve 134. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ek protokol ile eklenen 1. maddesine aykırı olduğu, işlemlerle Türk halkının vicdanının yaralandığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 25/11/2020 tarih ve E:2020/6055, K:2020/5421 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 20/09/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Davacı Siyasi Parti tarafından, … Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün … sayılı yazısına istinaden Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun tek hazine kurumlar hesabı uygulamasına dahil edilmesine yönelik işlem ile bu işlemin dayanağını teşkil eden … tarih ve … sayılı Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak Kamu İdareleri ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun ''Genel Başkan'' başlığını taşıyan 15. maddesinde; partiyi temsil yetkisinin genel başkana ait olduğu; kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisinin, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Davacı Siyasi Partinin ülke menfaatini gözeterek ülke çapında kamu yararı için faaliyet göstermek üzere teşkilatlanmış bir tüzel kişiliği olduğu göz önüne alındığında, hem hukukun tesisi hem de kamu yararı için, uyuşmazlık konusu işlemlere karşı dava açma ehliyetinin olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile esastan bir karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.