Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1423
Karar No: 2021/1485
Karar Tarihi: 20.09.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1423 Esas 2021/1485 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1423
Karar No : 2021/1485


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Barosu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/01/2021 tarih ve E:2020/6698, K:2021/103 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 30/11/2020 tarih ve 20077 sayılı "Yeni Kısıtlama ve Tedbirler" konulu İçişleri Bakanlığı Genelgesi'nin "65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızın 18/11/2020 tarihli ve 19161 sayılı Genelgemizle belirlenen saatler içerisinde (10.00-13.00, 13.00-16.00 saatleri arası) şehir içi toplu ulaşım araçlarını (metro, metrobüs, otobüs, minibüş, dolmuş vb.) kullanmalarının kısıtlanması" şeklindeki 3 nolu düzenlemesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 20/01/2021 tarih ve E:2020/6698, K:2021/103 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi, Anayasa'nın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen 135. maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76., 95. ve 111. maddelerinden bahsedilerek;
Davacı Baro tarafından dava dilekçesinde, dava konusu Genelge'nin mensuplarının haklarını ihlal ettiği yönünde bir iddiaya yer verilmediği gibi, İçişleri Bakanlığının 15/12/2020 tarih ve 20856 sayılı Genelgesi ile de zorunlu müdafi/vekil, duruşma, ifade gibi yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatların yaş ayrımı yapılmaksızın sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf tutulduğunun görüldüğü,
Dava konusu Genelge'nin avukatlık mesleği ile ilgili herhangi bir düzenleme getirmediği, 1136 sayılı Kanun'un 76. ve 95. maddelerinde barolara verilen "hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak" görevinin ise barolara avukatlık mesleği ile ilgili olmayan konularda tek başına dava açma imkanı vermediği dikkate alındığında, davacı ... Barosunun dava konusu Genelge'ye karşı dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1136 sayılı Kanun ile Barolara tanınan genel menfaat yetkisinin, Anayasa'nın değişmez maddelerinden olan hukuk devleti idealinin gerçekleştirilmesinde çok önemli bir işlevinin bulunduğu, bu önemli işlevin Danıştay İdari Dava Dairelerinin kararlarında da vurgulandığı, dava konusunun, temel hak ve özgürlükler ve bu özgürlüklerin hukuk devletine uygun şekilde kısıtlanıp kısıtlanmadığına ilişkin olduğu, seyahat özgürlüğü, kamu hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmak, ayrımcılık yasağı, kısıtlamaların hukuka aykırılığı gibi pek çok konunun dava dilekçesinde açıklandığı, mahkemeye erişim hakkının kısıtlandığı dönemlerde, baroların bu gibi hukuka aykırılıklara dava açmasının, takdiri bir yetki kullanımı değil, bizatihi Avukatlık Kanunu'nun verdiği bir yükümlülük olduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, dava konusu Genelge'nin icrai nitelik taşımadığı, davacı üzerinde sonuç doğuran işlemlerin İl ve İlçe Hıfzıssıhha Kurulları tarafından alınan kararlara dayandığı, bu nedenle husumetin idarelerine yöneltilmemesi gerektiği, kısıtlamaların hukuk devleti ilkesine uygun olduğu, 65 yaş üstü ve 20 yaş altındaki kişilerin mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 20/01/2021 tarih ve E:2020/6698, K:2021/103 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/09/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY
X- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesinde; baroların, avukatlık mesleğine mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, avukatlık mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amacıyla kurulmuş meslek kuruluşları olduğu belirtilmiş iken 10/05/2001 tarih ve 24398 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4667 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Kanun'un 76. maddesinde değişiklik yapılarak; barolar, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak, meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak tanımlanmış; 1136 sayılı Kanun'un Baro Yönetim Kurulunun görevlerinin düzenlendiği 95. maddesine yine 4667 sayılı Kanun ile eklenen 21. bentte de, yönetim kurulunun, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
1136 sayılı Kanun'un 76. ve 95. maddelerinde yapılan ve yukarıda açıklanan yasal değişiklikten sonra baroların; mesleki bir örgüt olmanın ötesinde hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak gibi bir işlev yüklenmesi nedeniyle diğer meslek örgütlerinden farklı bir konuma sahip olduğu açıktır.
Danıştay kararları ışığında konuya bakıldığında; Avukatlık Kanunu'nda yapılan değişiklikten sonra açılan davalarda dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı saptanırken, iptal davasının genel amacının yanı sıra dava konusu idari işlemin, hukukun üstünlüğünü, hukuk devleti ilkesini, genel kamu yararı, Anayasa ile koruma altına alınan eşitlik, kişinin dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, kanunsuz suç ve ceza olamayacağı gibi temel insan haklarını ihlal edip etmediğine ve yargı kararlarının uygulanmaması veya geçersiz kılınması gibi hukuk devleti ilkesini zedeleyen bir durumun olayda söz konusu olup olmadığına bakılarak menfaat ilgisinin olaya özgü, ancak daha geniş yorumlandığı görülmektedir.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, Baronun açtığı başka bir davada 07/04/2005 tarih ve E:2003/417, K:2005/234 sayılı kararıyla; hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmakla görevli bulunan Baronun, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile Anayasa'nın eşitlik ilkesi, kişinin dokunulmazlığı ilkesi, özel hayatın gizliliği ilkesi, kanunsuz suç ve ceza olamayacağı ilkesi, temel hak ve özgürlüklerin ancak Kanunla sınırlanabileceği ilkesinin ihlal edildiğini, öğrenim özgürlüğünün engellendiğini öne sürerek bakılan davayı açtığı göz önünde bulundurulduğunda, iptalini istediği Yönetmelik hükümleri ile menfaat ilgisinin bulunduğunun açık olduğu gerekçesiyle davacının dava açma ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Dava açma ehliyeti, davanın esasının incelenebilmesinin ön koşuludur. Bu aşamada davacı iddialarının hukuken doğru olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılamaz. Davada menfaat ihlalinin olup olmadığının saptanabilmesi için, öncelikle davacının iddialarına bakılması gerekmektedir.
30/11/2020 tarih ve 20077 sayılı "Yeni Kısıtlama ve Tedbirler" konulu İçişleri Bakanlığı Genelgesi'nin "65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızın 18/11/2020 tarihli ve 19161 sayılı Genelgemizle belirlenen saatler içerisinde (10.00-13.00, 13.00-16.00 saatleri arası) şehir içi toplu ulaşım araçlarını (metro, metrobüs, otobüs, minibüş, dolmuş vb.) kullanmalarının kısıtlanması" şeklindeki 3 nolu düzenlemesinin iptali istemiyle ve dava konusu düzenleme ile temel hak ve hürriyetlerden olan seyahat hürriyetinin ölçüsüz bir şekilde kısıtlandığı, düzenlemenin kanuni bir dayanağının bulunmadığı ve Anayasa'ya aykırı olduğu iddialarıyla açılan davanın, hukuka aykırılık nedenleri dikkate alındığında, genel kamu yararı ve hukukun üstünlüğü ile ilgili bulunduğu açıktır.
Bu nedenle, düzenlemenin değinilen niteliği ve hukukun üstünlüğünü koruma görevi ve yükümlülüğü bulunan davacı Baronun, dava açma ehliyeti bulunduğundan, işin esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi için Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi