Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/15
Karar No: 2021/1490
Karar Tarihi: 20.09.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/15 Esas 2021/1490 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/15
Karar No : 2021/1490

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 01/07/2020 tarih ve E:2019/11353, K:2020/2559 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 15/08/2019 tarih ve 30859 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği'nin; 1. maddesinin, 3. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin, 5. maddesinin, 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin 14. ve 15. alt bentlerinin, 7. maddesinin 5. fıkrasının, 11. maddesinin, 15. maddesinin 3. ve 5. fıkralarının, 19., 20., 21. maddelerinin, 24. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 26. maddesinin 4. fıkrasının, 37. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 38. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3. ve 4. alt bentlerinin ve 2. fıkrasının, 39. maddesinin, 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının, 46. maddesinin 2. fıkrasının, 47. maddesinin ve Ek 2-2'de yer alan (Ç) bölümünün iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 01/07/2020 tarih ve E:2019/11353, K:2020/2559 sayılı kararıyla;
Davanın, 15/08/2019 tarih ve 30859 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği düzenlemelerinin idareye belirsiz şekilde takdir yetkisi verdiği, kamu yararına ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu iddialarıyla açıldığı,
Anayasanın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen 135. maddesinde; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kurulan kamu tüzelkişilikleri olduğu, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacaklarının düzenlendiği,
Buna göre; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının genel nitelikteki düzenleyici işlemlere karşı sadece kuruluş kanunlarında gösterilen amaçları doğrultusunda dava açma ehliyetinin bulunduğu,
Öte yandan; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliğinin "Birliğin ve Bağlı Odaların Amaçları" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; "mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki etkinlikleri kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak" kuralına yer verildiği,
Dolayısıyla, yukarıda yer verilen düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda; dava konusu Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliğinin, Türk Boğazlarında seyir yapacak tüm gemileri kapsadığı, Türk Boğazlarında seyir emniyeti ile can, mal, deniz ve çevre güvenliğini sağlamak amacıyla deniz trafik düzenlemesini gerçekleştirmek için hazırlanmış olduğu ve davacı Birliğin hizmetleriyle menfaat ilişkisi kurulacak nitelikte olmadığı, dava konusu Yönetmeliğin davacı ...Birliğinin (...) tüzel kişiliğinin menfaatini etkilemediği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu düzenlemelerin ülkemiz boğazlarını, boğazlardaki seyir emniyetini, deniz güvenliğini, çevre güvenliğini ve emniyetini ve bir bütün olarak kamu yararını doğrudan etkilediği, dava konusu Yönetmelik ile gemilerin, gemilerde görev yapanların, gemi sevk ve idaresinde sorumlu olanların uymakla yükümlü olduğu kuralların düzenlendiği, geminin türü ve ağırlığına göre de farklı kuralların öngörüldüğü, bununla birlikte Yönetmelik ile çevresel değerler, çevre güvenliği, kamu düzeni, kamusal güvenlik ve kamu yararını etkileyen hususların da düzenlendiği, iptali istenilen düzenlemelerin; gemi, yat gibi yüzer araçların tasarımı ve inşası, bu araçların duraklama/bağlama noktalarının tasarımı ve inşası, seyir emniyeti ile deniz ve çevre güvenliği bakımından boğazlar sisteminin jeolojik ve hidrojeolojik yapısı da göz önünde bulundurularak doğru şehir güzergahı ile uğrak noktalarının tespiti ve benzeri mühendislik faaliyeti gerektiren hususları içerdiği ve ilgilendirdiği, belirtilen tüm bu hususlara ilişkin düzenlemelerin de mühendislik, mimarlık ve planlama mesleğinin gereklerine uygun biçimde bilimsel ve teknik hesaplara ve nihayetinde kamu yararına dayanması gerektiği, Birliğin ve Birliğe bağlı Odaların görev alanına ilişkin konularda hazırlanan Yönetmeliğin hukuka aykırı maddelerinin iptali talebiyle dava açmanın, Anayasa'nın 135. maddesi ve 6235 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bir görev ve yükümlülük olduğu, Birliğin kamu yararını koruma görev ve yükümlülüğünün, kamu kurumu olmasının doğal bir sonucu olduğunun Danıştay içtihatları ile de karar altına alındığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 01/07/2020 tarih ve E:2019/11353, K:2020/2559 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/09/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Dava, 15/08/2019 tarih ve 30859 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği'nin; 1. maddesinin, 3. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin, 5. maddesinin, 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin 14. ve 15. alt bentlerinin, 7. maddesinin 5. fıkrasının, 11. maddesinin, 15. maddesinin 3. ve 5. fıkralarının, 19., 20., 21. maddelerinin, 24. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 26. maddesinin 4. fıkrasının, 37. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 38. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3. ve 4. alt bentlerinin ve 2. fıkrasının, 39. maddesinin, 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının, 46. maddesinin 2. fıkrasının, 47. maddesinin ve Ek 2-2'de yer alan (Ç) bölümünün iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 56. maddesinde; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir." 63. maddesinde; "Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
" 125. maddesinde; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." 135. maddesinde ise; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir." hükümleri yer almaktadır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun yukarıda anılan Anayasal hükme paralel olarak düzenlenen 2. maddesinde; "...Birliğin kuruluş amacı: a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak; b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir. Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmüne yer verilmiştir.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği'nin 3. maddesinde ise; "Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı Odaların amaçları şunlardır: ... b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki etkinlikleri kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak." kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı hükme bağlanmıştır.
Anayasa'nın yukarıda aktarılan 56. maddesinde, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı konusunda "herkes" denilerek bu hakkın kullanımı konusunda gerçek ve tüzel kişi ayrımı yapılmamış, ayrıca, çevrenin korunması yalnızca Devlet için değil vatandaşlar için de bir ödev olarak belirlenmiştir. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı, Anayasa'da, gerçek-tüzel kişi ayrımı gözetilmeksizin herkes için tanınmıştır.
Böylelikle, Anayasa'nın çevresel, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ile ilgili hükümleri, kuruluş belgelerinde veya kanunlarında açıkça yazılı olmasa dahi, ilgili meslek kuruluşunun, çevreyi, tarihi ve kültürel değerleri ilgilendiren konularla ilgili olarak, aynen gerçek kişiler gibi subjektif dava ehliyetine sahip olduğu açıktır.
Diğer taraftan, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının genel nitelikteki düzenleyici işlemlere karşı, kural olarak, kuruluş yasalarında gösterilen amaçları doğrultusunda üyelerinin menfaatlerini korumak maksadıyla dava açma ehliyeti bulunmaktadır.
Yukarıda anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; dava açma ehliyeti, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade ettiği, her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edileceği, bununla birlikte, iptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılmasına ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerektiği, nitekim; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren veya bütün ülkeyi ve kamuoyunu etkileyen konularda subjektif ehliyet koşulunun, bu durum dikkate alınarak yorumlanması gerektiğine ilişkin Danıştay kararları, yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır.
Bu durumda; gerek çevresel, tarihi ve kültürel değerlerin korunması gibi kamu yararını ilgilendiren konularda dava açma ehliyetinin geniş yorumlanması sonucunu doğuran Anayasa'nın 56. maddesi, gerekse yukarıda bahsedilen mevzuat hükümleri dikkate alındığında, kamunun ve ülkenin çıkarlarını ilgilendirmesi ve taşıdığı çevresel, tarihi ve kültürel önem nedeniyle, Türk Boğazlarında seyir emniyeti ile can, mal, deniz ve çevre güvenliğini sağlamak amacıyla deniz trafik düzenlemesini gerçekleştirmek için hazırlanan dava konusu Yönetmeliğin, kamu yararını doğrudan ilgilendiren bir düzenleme olduğu, diğer taraftan, davacının, gemilerde görev yapan mühendis, kaptan ve kılavuz kaptanların meslek odası olan Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odasının üst kuruluşu olduğu, dava konusu Yönetmeliğin bu meslek mensuplarının görev alanını da ilgilendirdiği hususları birlikte dikkate alındığında, kamu yararını ve üyelerinin menfaatlerini koruma görev ve yükümlülüğü bulunan davacının dava açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile esastan bir karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi