12. Ceza Dairesi 2019/1892 E. , 2020/455 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, 22/3, 53/6. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 0,93 promil alkollü şekilde idaresindeki otomobille, meskun mahalde, geceleyin iki yönlü, ıslak yolda seyir halindeyken "T" şeklindeki kavşağa geldiği esnada sola dönmek isterken direksiyon hakimiyetini kaybederek elektrik direğine çarpmasıyla, doğrultu değiştirme manevra kurallarına uymayan sanığın tam kusurlu olarak bir kişinin hayati fonksiyonlarını 4. dereceden etkileyecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında;
Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun yerleşmiş raporlarında 1,00 ve üzerindeki promil olarak saptanan alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettirdiğini ve vücuttaki alkol oranının her saat ortalama 15 promil düştüğünün belirtildiği, kazadan yaklaşık 40 dakika sonra saat 04.51"de yapılan ölçümde 0,83 promil alkollü olduğunun tespit edildiği dolayısıyla olay günü sanığın kaza anında 1,00 promilin altında alkollü olduğu ve mağdurun yargılama aşamasında şikayetinden vazgeçtiği somut olayda, sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu ve 06/05/2015 tarihli 1 nolu celsede, müştekinin sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, sanığın da huzurda olduğu ve vazgeçmeye yönelik herhangi bir itirazın olmadığı nazara alındığında kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle taksirle yaralama suçundan TCK"nın 73 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince düşme kararı verilmesi; iddianamede eylemin tarif edildiği alkol oranının 50 promilin üzerinde olduğu ve kaza yaptığı nazara alınıp, CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek TCK"nın 179/3. maddesi atfıyla 179/2. maddesi uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak CMK’nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı tutulmak kaydıyla BOZULMASINA; 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.