Sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1628 Esas 2019/5323 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1628
Karar No: 2019/5323
Karar Tarihi: 18.06.2019

Sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1628 Esas 2019/5323 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/1628 E.  ,  2019/5323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Katılan ile sanık arasında düzenlenen teminat senedinde, katılanın iddiasına göre 01.05.2005 olan tanzim tarihi ve 06.06.2005 olan vade tarihi üzerinde tahrifat yapılarak sırasıyla 01.05.2008 ve 06.06.2008 haline getirildiğinin iddia edildiği olayda, sanığın savunmalarında, söz konusu tarihler üzerinde herhangi bir tahrifat yapmadığını, senedin tanzim tarihi ve vade tarihinin boş olduğunu, sonradan bu tarihlerin eklendiğini beyan etmesi ve dosya arasında bulunan Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 08.10.2012 tarihli raporunda, "senet üzerindeki 01.05.2008 tanzim ve 06.06.2008 vade tarihi ile “nakden” ibaresinin senede sonradan farklı bir kalemle eklendikleri ve aynı kalemle yapılan işlemi kamufle etmek amacıyla hem belirtilen ibareler üzerinden, hem de senet üzerindeki diğer siyah mürekkepli kalemle yazılmış yazı ve rakamların üzerinden mükerrer gidildiği”nin belirtildiği, bu nedenle katılanın iddiaları ile ilgili somut bir delile dosya arasında rastlanmadığı, sonradan boş kısımların doldurulması eyleminin belgede sahtecilik suçunu oluşturmayacağı, tanzim ve vade tarihinin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak sonradan yazılması şeklindeki eylemin “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçunu meydana getireceği, ancak senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun veya bedelsiz kaldığının da yazılı delille ispatı zorunlu olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun cevaz verdiği haller dışında iddianın yazılı delille ispatı gerekeceği; katılanın soyut iddiası dışında, suç konusu bononun aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna veya bedelsiz kaldığına dair yazılı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı ve beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. maddesinde, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle yapılan değişiklikle "Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması halinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir" düzenlemesinin getirilmesi karşısında, hükümdeki "adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğine" ilişkin ihtaratın bu değişiklik çerçevesinde düzenlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.