Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5934
Karar No: 2014/6678
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5934 Esas 2014/6678 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/5934 E.  ,  2014/6678 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Gaziantep 1. İş Mahkemesi
    Tarihi :11.02.2014
    No :2013/147-2014/42

    Davacı, davalı işveren nezdinde 23.09.1988–09.12.1997, 01.11.2000–25.10.2001, 13.10.2002–07.06.2007 tarihleri arasında sürekli çalıştığını iddia ile işveren tarafından eksik gösterilen çalışmalarının sigortalı çalışma olarak tespitini istemiştir.
    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile davacının 01.04.1992–14.08.1995 tarihleri arasında 1009 gün, 01.05.1997–09.12.1997 tarihleri arasında 183 gün,13.10.2002–07.06.2007 tarihleri arasında 303 gün, olmak üzere kuruma bildirilen günler haricinde davacının davalı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak günün asgari ücreti ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Mahkemece bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonucunda davacının talebine konu sürelerden 01.11.2000–25.10.2001 tarihleri arasındaki sürenin hak düşürücü süreye uğradığı nedeniyle bu kısmın reddine karar verilmesi isabetli ise de; talebe konu diğer süreler içerisinde 01.04.1992–14.08.1995 tarihleri arasındaki dönem bakımından, verilen kararın dosya kapsamına göre yeterli tanık beyanlarına dayanmadığı ve çalışma iddiasının usulünce araştırılması için verilen bozma kararının gereği yerine getirilmeksizin, bu kapsamda kolluk marifeti ile komşu tanıklar tespit edilip dinlenmeksizin, aynı zamanda bordrolu tanıkların olup olmadığı belirlenmeksizin, eksik araştırmaya dayalı olarak verildiği anlaşılmaktadır.
    Dosya kapsamından, davacının hizmet bildirimleri arasında davalı işyerinden 01.09.1994 tarihinde işyerinden çıkışı ve imzasını inkâr etmediği 10.05.1995 tarihli işe giriş bildirgesi ile işe girişi olduğu görülmekle, bu dönem bakımından davacının davalı işyerinde çalışmalarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda araştırma yapılmalıdır. Bu dönemde, davacının, kesintisiz olduğunu iddia ettiği çalışmasının gerçekliği ve ispatı bakımından, dinlenen tanık beyanları yetersiz olup, davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler, kolluk marifeti ile saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacı ve davalılardan A.. Y.."a iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi