11. Hukuk Dairesi 2019/4482 E. , 2019/6970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Çine Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 25/05/2016 gün ve 2015/4 - 2016/224 sayılı kararı bozan Daire"nin 18/06/2019 gün ve 2019/2234 - 2019/4569 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl dosyada davacı vekili, müvekkili ile davalının Uysal Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin ortakları olduğunu, şirketin uzun süredir davalı tarafından yönetildiğini, davalının ihtarname ile müvekkiline şirketteki ortaklığı sona erdireceğini, sorumlu müdürlük görevinden ve ortaklıktan ayrılacağını bildirdiğini, ihtarnameden sonra davalının şirkete ait mandıraya gelmemeye başladığını, şirketin 10 yıldır kâr dağıtımı yapmadığını, fiilen yönetimsiz durumda olduğunu, defterlerde ve stokta görülen malların fiilen bulunmadığını, şirket hesaplarından çekilen paraların akıbetinin bilinmediğini, şirket adına alınan kredilerle davalının eşinin kredi borçlarının ödendiğini, tahsili mümkün olmayan satışlar yapılarak şirketin zarara uğratıldığını, şirketin ödenmiş sermayesinin fiilen bulunmadığını ve şirketin piyasaya 2.000.000,00 TL borcunun bulunduğunu, bu nedenlerle ortaklığın yürütülmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek karar kesinleşinceye kadar şirkete kayyım tayin edilip, haklı sebeplerle şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekili, müvekkilinin iddiaların aksine 17/09/2014 tarihinden beri şirkete gidemediğini, davacının eşinin müvekkilinin şirkete girmesini fiilen engellediğini, şirketin mallarının davacının eşi tarafından usul ve kanun dışı işlemler ile devredilmeye çalışıldığını, müvekkilinin şirkete ait fatura ve irsaliyeleri, kanunen tutulması gereken defterleri, mali kayıtları şirketten alamadığını, davacının şirketin mali değerlerini, süt, peynir ve diğer mamullerini başka kişi ve davacının kurduğu Karapınar Peynircilik işletmesine aktardığını ve bu işletmeye devirler yaptığını, yine süt paralarını bu işletmeye aktarmaya çalıştığını, şirketin içinin davacı tarafından boşaltılmaya çalışıldığını, bu konuda davacıya ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin iş yerine gidememesi ve fiziki şiddet görmesi ile ilgili Çine Asliye Ceza Mahkemesinde dosya bulunduğunu, dağıtılmayan şirket kârlarının sermayeye ilavesi konusunda karar alınması için davacının çağrılmasına rağmen şirkete gelmediğini, kârın sermayeye ilave edilmediğini, özkaynak kalemi ile geçmiş yıllar karlarında bu miktarların bekletildiğini, şirketin fiilen yönetimsiz olmayıp davacının eşi tarafından şiddet kullanılarak yönetildiğini, şirket aktiflerinde ve stokta olması gereken malların olmamasının sebebinin de yine davacının eşi olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, birleşen dosyada ise müvekkilinin gördüğü lüzum üzerine şirket ortaklığından ayrılmaya karar verip bu durumu davalı şirketin halen sorumlu müdürü olan ...’a gönderdiği ihtarname ile bildirdiğini, müvekkilinin ortaklıktan çıkmasını gerektiren haklı nedenler olduğunu, diğer ortak ...’ın eşinin 16/05/2014 tarihinde herhangi bir hak ve yetkisinin bulunmamasına rağmen şirket yönetimine el koymak isteyip davacıya ağır hakeretler ettiğini, bu konuda yaptıkları şikayet üzerinde Çine CBS’nda 2014/789 Sor numaralı ile soruşturmaya başlanıldığını ve davacının eşi hakkında Çine Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/314 E. sayılı dosyadan dava açıldığını, yargılama sonucunda cezalandırma kararı verildiğini, yine bir kısım malların ...’ın eşi tarafından geçimini sağlamak amacıyla çalınması ile ilgili Çine Asliye Ceza Mahkemesinde 2014/195 E. sayılı dava olduğunu, müvekkilinin şirketi yönetemediğinden 17/09/2014 tarihinde şirket yönetimi ve iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığını, şirketin durumunun günden güne kötüye gittiğini, müvekkilinin hissesinin değerinin azalmaya başladığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada şirket tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında süre gelen bir husumetin olduğu, davalı vekilinin yazılı beyanında şirketi devralmaya hazır olduğunu belirttiği, son olarak bilirkişilerden alınan ek rapora göre davacının sermayenin %30"una karşılık gelen ortaklık payının değerinin 209.159,09 TL olduğu gerekçesi ile ortaklık payının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesi karşısında davacının şirket ortaklığından çıkmasına, buna karşılık davalı tarafından açılan ve birleştirilen 2015/6 esas sayılı ortaklık payı alacağının tahsili davasının reddine dair verilen karar asıl dosya davacısı vekili ve asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez asıl davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 92,50 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.